Derin uyku ve Alzheimer ilişkisi

Derin uyku ve Alzheimer ilişkisi

Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, derin bir uyku, Alzheimer hastalığının artan yüküyle karşı karşıya kalan yaşlı yetişkinler için hafıza kaybına karşı tampon görevi görebilmektedir.

REM-dışı (non-REM) yavaş dalga uykusu olarak da bilinen derin uyku, beyinde bunamanın neden olduğu hafıza kaybıyla bağlantılı beta-amiloid adı verilen bir proteine ​​karşı dayanıklılığı artırabilecek bir “bilişsel rezerv faktörü” görevi görebilmektedir. Bölünmüş uyku daha önce beyinde beta-amiloid proteininin daha hızlı birikmesiyle ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte yürütülen yeni bir araştırma, yüksek miktarda derin, yavaş dalga uykusunun, mevcut yüksek miktarda Alzheimer hastalığı patolojisi olan kişilerde hafıza gerilemesine karşı koruyucu bir faktör olarak hareket edebileceğini ortaya koymaktadır. Uzmanların potansiyel olarak önemli bir ilerleme olduğunu söylüyor demansın en yıkıcı sonuçlarından bazılarını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Kaliforniya Üniversitesi Berkeley İnsan Uyku Bilimi Merkezi’nde doktora sonrası araştırmacı olan Zsófia Zavecz, “Belirli bir düzeyde beyin patolojisi ile bilişsel semptomlar veya hafıza sorunları kaderinizde yoktur” dedi. “İnsanlar, belirli bir düzeyde patolojiye sahip olmalarına rağmen, etkileri yumuşatmaya ve azaltmaya yardımcı olacak belirli yaşam tarzı faktörleri olduğunun farkında olmalıdır. Bu faktörlerden biri uyku ve özellikle derin uykudur.”

Demansın en yaygın şekli olan Alzheimer hastalığı, hafıza yollarını yok ettiği gibi ileri formlarda, kişinin temel günlük işlerini yerine getirme becerisine müdahale etmektedir. Günümüzde 65 yaşın üzerindeki her dokuz kişiden birinin sahip olduğu bu hastalığın oranının baby boomer kuşağı (1946-1964 yılları arasında doğan kuşak) yaşlandıkça hızla artması da beklenmektedir.

Son yıllarda bilim adamları, beta-amiloid birikintilerinin Alzheimer hastalığı ile nasıl ilişkilendirildiğini ve bu tür birikimlerin daha genel olarak hafızayı nasıl etkilediğini araştırmaktadırlar. Uykunun hafızada tutmanın temel bir parçası olmasına ek olarak, Kaliforniya Üniversitesi’ndeki ekip daha önce, bir kişinin azalan derin uykusunun, gelecekteki beta-amiloid birikiminin oranını tahmin etmek için bir “kristal küre” görevi görebileceğini keşfetmişti.

Bilişsel rezerv faktörleri

Yıllarca süren eğitimin, fiziksel aktivitenin ve sosyal katılımın, bir kişinin şiddetli beyin patolojisine karşı dayanıklılığını desteklediğine inanılmaktadır; beyin sağlığındaki azalmaya rağmen esasen zihni keskin tutmaktadır. Bunlara bilişsel rezerv faktörleri denir. Bununla birlikte, bu faktörler geriye dönük olarak kolayca değiştirilememektedir. Çalışmanın kıdemli yazarı Matthew Walker, bu bilişsel rezerv fikrinin uyku araştırmacıları için ilgi çekici bir hedef haline geldiğini söylemektedir. “Uykunun hafıza için bu kadar kritik olduğuna inanıyorsak uyku, aynı miktarda şiddetli amiloid patolojisine sahip iki kişinin neden çok farklı hafızaya sahip olduğunu bize tam olarak açıklayan, bulmacanın eksik parçalarından biri olabilir mi? Bulgular hipotezi desteklerse, bu heyecan verici olur, çünkü uyku değiştirilebilir bir faktör.”

Bu soruyu test etmek için araştırmacılar, Berkeley Yaşlanma Kohort Çalışmasından 62 yaşlı yetişkini çalışmaya aldı. Araştırmacılar, bir elektroensefalografi (EEG) makinesi ile uyku dalgalarını izlerken, sağlıklı yetişkinler ve demans teşhisi konmamış katılımcılar bir laboratuvarda uyudu. Araştırmacılar ayrıca katılımcıların beyinlerindeki beta-amiloid birikintilerinin miktarını ölçmek için bir pozitron emisyon tomografisi (PET) taraması kullandılar.

Uyuduktan sonra, katılımcılar isimleri yüzlerle eşleştirmeyi içeren bir hafıza görevini tamamladılar. Beyninde yüksek miktarda beta-amiloid birikintisi olan ve aynı zamanda daha yüksek derin uyku seviyeleri yaşayanlar, hafıza testinde aynı miktarda birikintiye sahip olan ancak daha kötü uyuyanlara göre daha iyi performans gösterdi. Bu telafi edici artış, amiloid birikintileri olan grupla sınırlıydı. Patolojisi olmayan grupta, derin uykunun hafıza üzerinde ek destekleyici etkisi yoktu; bu, sağlam bilişsel işlevde dayanıklılık faktörlerine talep olmadığı için anlaşılabilir bir durumdu.

Başka bir deyişle, derin uyku biliş okunu yukarı doğru bükerek beta-amiloid patolojisinin hafıza üzerindeki zararlı etkilerini köreltmekteydi.

Araştırmacılar analizlerinde, eğitim ve fiziksel aktivite dâhil olmak üzere diğer bilişsel rezerv faktörlerini kontrol etmeye devam ettiler ve hareketsiz uyku belirgin bir fayda göstermekteydi. Bu, diğer faktörlerden bağımsız olarak uykunun, beyin patolojisi karşısında hafıza fonksiyonunu kurtarmaya katkıda bulunduğunu düşündürmektedir. Yeni keşifler, beta-amiloid birikintilerinin hafızayı bozan bazı etkilerini ortadan kaldırmada REM-dışı yavaş dalga uykusunun önemini göstermektedir.

Walker, derin uykuyu bir kurtarma çabasına benzetmektedir: derin uyku, hafızayı Alzheimer patolojisinin ağırlığı tarafından aşağı çekmek yerine, ayakta tutan bir cankurtaran kayığı gibidir. Öyle görünüyor ki, REM-dışı derin uyku, bilişsel rezerv bulmacasında yeni, eksik bir parça olabilir. Bu özellikle heyecan verici çünkü bu konuda bir şeyler yapabiliriz. Yaşlı yetişkinlerde bile uykuyu iyileştirmenin yolları var.

İyileştirme için Zavecz, düzenli bir uyku programına bağlı gün boyunca zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalmanın, serin ve karanlık bir uyku ortamı yaratmanın ve günün geç saatlerinde kahve, yatmadan önce ekran süresi gibi şeyleri aza indirmenin, gece yatmadan önce ılık bir duşun derin, yavaş dalga uykusunun kalitesini artırdığını söylemektedir.

Zavecz, küçük bir örneklem boyutuna sahip sağlıklı katılımcılarla yapılan çalışmanın, uykunun hafıza kaybını ve Alzheimer’ın ilerlemesini önleyebileceği kesin yolları anlamada sadece erken bir adım olduğunu da belirtmektedir.

Yine de, bu çalışma görünen o ki geniş kapsamlı etkileri olabilecek uyku iyileştirme tedavilerini inceleyen potansiyel uzun vadeli deneyler için kapı aralamaktadır.

KAYNAKÇA:

– Zavecz, Z., Shah, V.D., Murillo, O.G. et al. NREM sleep as a novel protective cognitive reserve factor in the face of Alzheimer’s disease pathology. BMC Med 21, 156 (2023).

    formu doldurun, biz sizi arayalım

    Veri Sorumlusu: Prof. Dr. Kemal Arıkan
    Adres: Halaskargazi Cad. No: 103, Gün Apt, Daire: 4B, 34371 Osmanbey/İstanbul
    E-posta: info@kemalarikan.com

    Paylaşmış olduğunuz kişisel ve özel nitelikli kişisel verileriniz, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) uygun olarak ve Tıp mevzuatı kapsamında yerine getirmiş olduğumuz hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmektedir. Danışanlarımız için hazırlanan Danışan KVKK aydınlatma Metnini ayrıca okuyunuz.

    Kişisel Verilerinizin Toplanması Usulü ve Hukuki Sebebi

    Kişisel verileriniz elektronik ortamda toplanmaktadır. Web sitemizdeki randevu alın kısmında form doldurduğunuzda da burada amaçla bağlantılı veri toplama faaliyeti yapılmış olacaktır.  Web sitemiz ve randevu Formunun bağlı olduğu e-posta yurt içi sunucularda barındırılmaktadır.

    Kişisel verileriniz; web sitesi üzerinden internet erişimleri 5651 sayılı kanun kapsamında log kaydı (ip adresi ve zaman damgası, trafik bilgileri, cihaz bilgisi, hangi sayfada ne kadar süre kaldığı vb.) domain-Server sağlayıcı tarafından tutulabilir. Web sitemizde reklam amaçlı çerezler kullanılmamaktadır. Çerezleri kapatma yöntemi politikada belirtilmektedir. Web sitesi adres, iletişim, hizmet sunulan alanlar hakkında bilgi verilmesi amacı ile uygulamaya konulmuştur.

    Kişisel verilerinizin işlenmesinin hukuki sebepleri;
    – 5651 sayılı Kanun
    – Meşru menfaat

    Kişisel Verilerinizin İşlenmesi Amacı

    Kişisel verileriniz KVKK 4/2 maddesinde belirtilen ilkeler dikkate alınarak, Sağlık ile ilgili mevzuat çerçevesinde öngörülen faaliyet çerçevesinde; sağlanan hizmetlerden yararlanabilmenizi ve hizmetlerimizin tanıtımını temin edebilmek, mevzuatın getirdiği saklama yükümlülüğünün yerine getirilmesi ve diğer yükümlülüklere uymak amaçlarıyla işlenecektir.

    Kişisel verileriniz mevzuatta belirtilen süreler, mevzuatta düzenleme olmaması halinde meşru menfaat uygulamalarına bağlı olarak amaçla orantılı süre boyunca saklandıktan sonra dijital olanlar geri dönüşümsüz olarak silinme yoluyla imha edilmektedir. İlgili kişinin silme talebi halinde, mevzuata aykırı olmamak şartı ile derhal yerine getirilmektedir.

    Kişisel verileri saklanması ve imha politikamızda saklama süreleri detaylı olarak planlanmıştır. 5651 sayılı Kanuna göre trafik kayıtları en az 1 yıl tutulması gerekmektedir. Uygulamamızda 1 yıllık süreye uyulmaktadır.

    Kişisel Verilerinizin Aktarılması

    Kişisel verileriniz prensip olarak yurt dışına aktarılmamaktadır. Ancak web sitemizden sosyal medya hesaplarına (Instagram, Facebook, Twitter, Youtube) yönlendiğinizde web sitemizden ayrılmış ve yurt dışından sunulan bu hesaplara geçiş yapmış olacağınız bilinmelidir.

    Web sitemiz yurtiçinden sunulduğundan bu kapsamda alınan verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır. Aynı şekilde web sitemizde yer alan randevu formunun düştüğü mail adresi yurtiçinden sunulması sebebiyle formda yer alan kişisel verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır.

    Kişisel Verileriniz, yukarıda belirtilen amaçlara, KVKK ve diğer mevzuat hükümlerine uygun olarak, yurtiçinde bulunan Turhost (veri işleyen) sunucularında barındırılmaktadır.

    Kişisel Verisi İşlenen İlgili Kişi Olarak Haklarınız

    KVKK 11. Maddesi ve yürürlükte bulunan diğer mevzuat çerçevesinde;
    Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,

    • Kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
    • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
    • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
    • Kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş olması halinde bunların düzeltilmesini isteme,
    • KVKK mevzuatında öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
    • Eksik veya yanlış verilerin düzeltilmesi ile kişisel verilerinizin silinmesi veya yok edilmesini talep ettiğinizde, bu durumun kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
    • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
    • Kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız halinde bu zararın giderilmesini talep etme haklarına sahipsiniz.

    Taleplerinizi Öne Sürerken Uyulması Gereken Usul ve Esaslar

    Kişisel verinin konusu olan siz ilgili kişi olarak yukarıda belirtilen haklarınızı, kullanmayı talep ettiğiniz hakka ilişkin açıklamalarınızı içeren yazılı veya Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun belirlediği diğer yöntemlerle, başvuruda talep ettiğiniz hususun açık ve anlaşılır şekilde

    Yukarda sunulan adrese ıslak imzalı olarak posta yolu ile, elden veya bizde kayıtlı olan e-posta hesabınızdan gönderebilirsiniz.

    Müracaatınıza esas teşkil eden hususların şahsınız ile ilgili olması, müracaatınızda kimlik ve adres bilgilerinizin bulunması gerekecektir. Kimlik doğrulaması bizde bulunan bilginizle sınırlı olarak yapılacaktır. Başkası adına müracaatta bulunacak iseniz; özel yetki içerir vekaletname ile başvurmanız gerekmektedir. Başvuru için özel bir format olmamakla birlikte web sitemizde bulunan başvuru formunu kullanabilirsiniz, talebinizin net bir şekilde yazılması net bir cevap verilmesini sağlayacaktır.

    Bizi takip edin:

    Güncel Yazılar

    Haberler