Instagram kullanımı ve kendilik değeri
Sosyal medya, insanların sanal olarak bağlantı kurması için benzeri görülmemiş yollar sunarken, psikolojik araştırmalar için de yeni bir çalışma alanı yarattı. Günümüzün hiper-bağlantılı dünyasında, diğer insanlarla olan etkileşimlerimizin çoğu sanaldır ve sosyal medya platformları buna aracılık eder.
COVID-19 pandemisi boyunca insanların %69’u Instagram kullanımının diğer uygulama ve platformlara kıyasla daha fazla arttığı belirtiliyor. Pandemi öncesinde ve sonrasında internette geçirilen zaman göz önüne alındığında, bunun psikolojik etkisini incelemek önemlidir.
Sayısı giderek artan çalışmalar sosyal medya kullanımı ile iyi oluş ve sağlık arasındaki bağlantıları ortaya çıkarmıştır.
Bu çalışmada, aktif Instagram kullanıcısı olan 247 katılımcıya (18-58 yaş arası) Instagram kullanımına bağlı öz-değer duygusu ve sosyal kaygıyı ölçen anketler uygulanmıştır. Katılımcılar üç kategoride değerlendirilmiştir; sosyal kaygı (SAQ-A puanlarıyla yansıtılır), Instagram’a koşullu öz-değeri ve Instagram içerik kontrol davranışları.
Sosyal kaygı, Yetişkin Sosyal Anksiyete Anketi (SAQ-A) aracılığıyla değerlendirildi.
Instagram’a bağlı öz-değerini ölçmek için katılımcılardan 5’li likert tipteki (1 = Kesinlikle katılmıyorum; 2 = Katılmıyorum; 3 = Kararsızım; 4 = Katılıyorum; 5 = Kesinlikle katılıyorum) dört maddelik ifadelere ne derece katıldıklarını belirtmeleri istenmiştir:
- “Instagram’da çok fazla beğeni ve yeni takipçi aldığımda özgüvenim artıyor;”
- “Başkaları Instagram gönderilerimi beğendiğinde veya yorum yaptığında kendimi değerli hissediyorum;”
- “Instagram gönderilerim veya yorumlarım fark edilmediğinde, kendimi kötü hissediyorum;”
- “Kendime saygım, Instagram profilimin ne kadar popüler ve aktif olduğuna bağlıdır.”
Instagram, kullanıcıların platformda oluşturdukları ve paylaştıkları içerikleri dikkatli bir şekilde seçmeleri için kullanıcılara çeşitli araçlar sunar. Fotoğraflar ve videolar için görüntü döndürme ve kırpma, filtreler ve efektler ile düzenlenmiş görüntüleri yayınlamadan önce orijinal görüntülerle karşılaştırma özelliği sunar. Kullanıcılar, içeriklerini yayınlamadan önce düzenlemek istedikleri kadar zaman harcayabilirler. Yorumlar, bir gönderiye yapılan popüler bir ektir ve içeriği gönderen kişi veya takipçiler tarafından yorum yapılabilir. Hem genel hem de özel hesaplar yorum yapılmasına izin verir. Ancak, kullanıcılar yorumları gönderi bazında filtreleyebilir, silebilir veya devre dışı bırakabilir. Kullanıcılar, başkalarının tek bir gönderiye yorum yapmasını önlemek için yorum yapmayı da kapatabilir.
Bu özellikler göz önünde bulundurarak, Instagram içerik kontrol davranışları için 3 maddelik kısa bir anket uygulanmıştır;
- “Instagram’da paylaştığınız içerikle ilgili olarak, yorumları ne sıklıkla devre dışı bırakıyorsunuz?”;
- “Instagram’da paylaştığınız fotoğrafları/videoları yaklaşık ne kadar süreyle düzenliyor ve bunlara açıklama ekliyorsunuz?”;
- “Gönderinizi yayınladıktan sonra ne sıklıkla başlıklarınızı düzenlersiniz?”
Katılımcılar bu maddelerin her birine 1-5’lik bir likert ölçeği kullanarak yanıt vermişlerdir.
Sonuçlar, daha yüksek düzeyde sosyal kaygıya sahip katılımcıların Instagram’da daha büyük bir koşullu öz-değere sahip olma eğiliminde olduğunu ve bunun daha sonra, yazıları paylaşırken resim yazılarını, fotoğrafları ve videoları düzenleme dahil olmak üzere bazı içerik kontrol davranışlarıyla ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu bulgular, sosyal olarak daha endişeli olanların Instagram ile farklı şekilde etkileşime girdiğini ve bunun platformdaki deneyimlerine bağlı olan öz değerden kaynaklanabileceğini gösteriyor. Genel olarak, bu çalışma, sosyal medya kullanımının psikolojik sağlık üzerindeki yararlarını ve risklerini vurgulayan, büyüyen bir araştırma grubuna katkıda bulunuyor.
Örneğin, sosyal kaygı ile Instagram koşullu öz-değeri arasında anlamlı bir pozitif ilişki vardı
Instagram koşullu öz-değeri ile üç Instagram içerik kontrol davranışının tümü arasında anlamlı bir pozitif ilişki vardı (yorumları devre dışı bırakmak, altyazıları düzenlemek için harcanan zaman ve gönderilerdeki fotoğrafları/videoları düzenlemek için harcanan zaman).
Sosyal kaygı ve kontrol davranışları arasındaki bağlantılara bakıldığında, sosyal kaygı puanları ile fotoğraf/videoları düzenlemek için harcanan zaman arasında anlamlı bir ilişki vardı ancak diğer iki Instagram kontrol davranışıyla (yorumları devre dışı bırakma ve altyazıları düzenlemek için harcanan zaman) korelasyonlar anlamlı değildi.
Yukarıda açıklanan sonuçlar göz önüne alındığında, sosyal kaygı ile mücadele eden insanlar için, öz-değerlerinin bir kısmının diğer Instagram kullanıcılarının kendilerini pozitif olarak tanımasına bağlı olduğu ve bunun daha sonra daha sık içerik kontrol davranışlarıyla ilişkili olduğu görülmektedir.
KAYNAK:
– Lopez, R. B., & Polletta, I. (2021). Regulating self-image on Instagram: Links between social anxiety, Instagram contingent self-worth, and content control behaviors. Frontiers in Psychology, 3700.
Bizi takip edin: