Sinirbilimciler Parasomniye yeni bir ışık tutuyor
Uyurgezerlik ve uyku terörü de dahil olmak üzere parasomniler, hızlı olmayan göz hareketi (NREM) uykusu sırasında oluşan bir durumdur.
Kişi kısmen uykudayken birtakım karmaşık davranışlar gösterebilir. Oturabilir, konuşabilir, yataktan kalkabilir ve hatta araba kullanmak veya şiddet içeren eylemlerde bulunmak gibi tehlikeli eylemlerde de bulunabilir. Bu durumda bilinç ve sorumluluk hakkında önemli soruların ortaya çıktığı görülmektedir.
Bireylerin bu dönemlerde neler yaşadıklarını anlamak hem tıbbi hem de hukuki nedenlerden dolayı oldukça önemlidir. Ancak şimdiye kadar bildiklerimizin çoğu raporlara ve geçmişe dönük açıklamalara dayanmaktaydı.
Araştırmacılar, çalışmaları için uyarılma bozukluğu olan yirmi iki hastayı işe aldılar. Bu katılımcılara ayrıntılı tıbbi değerlendirmeler ve iki adet yüksek yoğunluklu elektroensefalografi (hd-EEG) uyku kaydı yapılmıştır. İlk kayıt, normal bir gece uykusu sırasında yapılmış, ikincisi ise tam bir uyku yoksunluğu gecesinden sonra yapılmıştır. İkinci kayıt sırasında araştırmacılar, parasomni ataklarını tetiklemek için yüksek sesler çalmıştır. Bunlar gerçekleştiği sırada deneyci, hastanın adını söylemeden ve deneyimleri hakkında yarı yapılandırılmış bir görüşme yapmadan önce olayın bitmesini beklemiştir.
Üç uzman, bu bölümlerin video kayıtlarını bağımsız olarak incelemiş ve bunları parasomni ya da normal uyanma olarak sınıflandırmıştır. Analize yalnızca üç uzmanın da parasomni olarak oybirliğiyle kabul ettiği epizodlar dahil edilmiştir. Araştırmacılar daha sonra hastaların bilinçli deneyimleri ile hiçbir deneyimin bildirilmediği dönemler sırasındaki beyin aktivite modelleri karşılaştırılmıştır. Çalışmada 102 potansiyel parasomni atağı kaydedilmiş ve bunların 75’i bağımsız uzmanlar tarafından oybirliğiyle doğrulanmıştır.
Çalışma bulguları
Ayrıntılı analiz, bilinçli deneyimlerin, sıradan düşüncelerden, sıklıkla algılanan tehditleri veya sanrıları içeren yapılandırılmış senaryolara kadar geniş bir yelpazedeki senaryolardan oluştuğunu göstermiştir. Bazı durumlarda bu deneyimler, hayali nesnelerle etkileşimde bulunmak veya algılanan tehlikelere yanıt vermek gibi bölümler sırasında gözlemlenen davranışlarla tutarlıydı. Araştırmacılar, ön kortikal bölgelerde yüksek amplitüdlü EEG’nin yavaş dalgaları mevcut olduğunda ve arka kortikal bölgelerdeki aktivasyonla birleştiğinde bilinçli deneyim raporlarının önemli ölçüde daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu modeller rüya sırasında gözlemlenenlerle benzerlik göstermektedir. Ek olarak, bu deneyimlerin içeriğini hatırlama yeteneği, hareketin başlangıcından önce sağ medial temporal bölgede daha yüksek EEG aktivasyonuyla ilişkiliydi.
Hastanın tamamen bilinçsiz mi olacağını yoksa rüya mı göreceğini belirleyen şey, hastanın o anda içinde bulunduğu duruma bağlı gibi görünmekteydi. Bireyler muhtemelen rüya görürken beyin aktive edilirse, aktivasyondan ‘bir şeyler başarabiliyorlar’ gibi görünse de beyinleri büyük ölçüde ‘inaktif’ olduğunda, basit davranışlar deneyim olmadan ortaya çıkıyor. İlginçtir ki, hastalar parasomni dönemini başlatan sesten ziyade başka türde oluşan bir tehlike olduğunu bahsetmemiştir. Ses seviyesi ne kadar yükselirse, bir bölümü kışkırtma şansımız da o kadar yüksek olur.
Sınırlılıklar ve öneriler
Bu ilgi çekici bulgulara rağmen, çalışmanın dikkate alınması gereken birtakım sınırlamaları vardır. Nispeten küçük örneklem büyüklüğü, sonuçların genellenebilirliğini sınırlamaktadır. Konfüzyonel uyarılmalara odaklanılması, diğer parasomni türlerinin temsil edilmediği de göstermektedir. Ek olarak analiz, değişen bölüm süreleriyle ilgili beyin aktivitesinin tüm karmaşıklığını yakalayamayabilecek sabit uzunluktaki bölümleri de içermekteydi. Gelecekteki araştırmalar, hızlı göz hareketi (REM) uykusu sırasında parasomni yaşayanlar da dahil olmak üzere daha büyük ve daha çeşitli çalışma gruplarını dahil ederek sınırlılıklar genişletilebilir. Doğal ev ortamlarında yapılan çalışmalar da parasomni atakları hakkında daha kapsamlı veriler sağlayabilir. Araştırmacılar bu yolları keşfederek farklı parasomni türlerinde yer alan sinir sistemleri hakkında daha derin bir anlayış kazandırabilir.
KAYNAKÇA:
– Inside the sleepwalking brain: Neuroscientists shed new light on parasomnia. PysPost (03.06.2024).
– Cataldi, J., Stephan, A. M., Haba-Rubio, J., & Siclari, F. (2024). Shared EEG correlates between non-REM parasomnia experiences and dreams. Nature Communications, 15(1), 3906.
Bizi takip edin: