Belirsiz zamanlarda umut neden önemlidir?

Haberlerin savaş, iklim değişikliği ve diğer felaketlerle dolu olduğu zor zamanlarda, gelecekten umutlu olmak imkansız gibi gelebilir. Hatta başınızı kuma gömüyormuş ve dünyanın gerçek sorunlarını görmezden geliyormuşsunuz gibi sorumsuzca bile gelebilir. Ancak psikologların yaptığı araştırmalar umudun gerçekçi olmayan bir lüks olmadığını ortaya koymuştur. Aslında, umut bir lüks değil bir gerekliliktir.
Umut nedir ve iyimserlik ya da dayanıklılıktan farkı nedir?
Oklahoma Üniversitesi Umut Araştırma Merkezi’nin kurucu direktörü. Dr. Hellman umut hakkında “Umudu tanımlama şeklimiz gerçekten çok basit; umut, geleceğin bugünden daha iyi olabileceğine ve bunu yapabilecek güce sahip olduğumuza dair inançtır. Bu yüzden umudun bilişsel bir süreç olduğunu, sahip olabileceğimiz bir his ya da duygudan ziyade bir düşünme biçimi olduğunu açıklığa kavuşturmanın gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum.”
Psikolojik bir güç olarak umut üzerine araştırmalar yapan Dr. Jacqueline Mattis, “İyimserlik ile umut arasındaki fark, iyimserlik işlerin yolunda gideceğine dair bir beklentiyken, umudun bu beklentiye ek olarak bir planla birlikte gelmesidir. İşlerin yolunda gidebileceği, ancak bu sonucu mümkün kılmak için yapmanız gereken ve yapabileceğiniz bir şeyler olduğu fikri. İşte ayrımlar bunlar. “Umut” bir fiildir.
Belirsiz zamanlarda umut neden önemlidir?
Araştırmacılar, umut beslemenin insanları sıkıntıların yarattığı stres ve travmaya karşı tampon görevi görebileceğini ve hepimizi dünyada iyi şeyler yapmak için çalışmaya sevk edebileceğini keşfetti.
Dr. Hellman, umudun insanların ruh sağlığı ve refahı konusunda “Örneğin, günlük stresin üstesinden gelme fikri, hedef belirleme becerisi, özellikle kısa vadeli, belirli hedefler, bizi başarılı adımlara yönlendirebilir. Bu gerçekten refahı teşvik edebilir. Böylece sıkıntı ve stresle karşı karşıya kaldığımızda gerçekten koruyucu bir faktör haline gelir.”
Fiziksel ve zihinsel olarak umudumuzu kaybettiğimizde ne olur?
Mattis: Bildiğimiz şeylerden biri, umudunu gerçekten yitiren insanlar ile umutlu oldukları gerçeğini kabul etmekten korkan insanlar arasında ayrım yapmak zorundayız; umutlular ama çok fazla endişe var.
Ancak insanlar gerçekten umutlarını kaybettiklerinde felç olurlar. İşte bu noktada insanların intihara meyilli olmaya başladığını görüyoruz. Dolayısıyla umudun sona ermesi genellikle insanların hayatta olmanın neden anlamlı ve mümkün olduğunu hayal etme kapasitelerinin de sona ermesi anlamına gelir.
Umudun kaybedilmesiyle ne gibi fizyolojik değişiklikler olur?
Dr. Hellman: Umudunuzu kaybetmeye başladığınızda, her şeyden önce, umut kaybı gerçekten de arzu ettiğimiz hedeflere veya geleceğe giden yollarda veya stratejilerde engeller yaşamaya başladığımız bir süreçtir. Böylece öfke, hayal kırıklığı ve endişe yaşamaya başlayabiliriz. Bunların üstesinden gelemezsek, zorlukların daha tedirgin, endişeli, gerçekten aceleci bir karar verme sürecine dönüştüğü ve nihayetinde umutsuzluğa ve çaresizliğe yol açabileceği bir aciliyet duygusuna kayabiliriz. Dolayısıyla, bir eylem çerçevesi olarak umut bizi hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkiler.
Umudu artırmak için 4 psikolojik öneri
Umut üzerine çalışmalar yapanlar, umudu ortaya çıkarmak için bazı önerilerde bulunuyor:
- Hedefleri küçük ve yönetilebilir hale getirmek
Büyük ve karmaşık hedefler yerine, küçük, ölçülebilir ve ulaşılabilir hedeflere odaklanmak umudu artırır. Bu yaklaşım, ilerleme duygusunu güçlendirerek motivasyonu sürdürmeye yardımcı olur.
- Umut veren sosyal bağlantılar kurmak
Umut bulaşıcıdır. Çevrenizde umutlu insanlar olması, onların pozitif bakış açılarından faydalanmanıza ve zorlu zamanlarda cesaretinizi korumanıza yardımcı olur.
- Geçmiş başarıları hatırlamak
Geçmişteki başarılarınızı ve zorlukları nasıl aştığınızı hatırlamak, geleceğe dair özgüveninizi ve umudunuzu güçlendirir.
- Küçük başarıları kutlamak
Elde ettiğiniz küçük başarıları fark edip kutlamak, uzun vadeli hedeflere ulaşma konusunda umut ve motivasyonu canlı tutar.
KAYNAKÇA:
– American Psychological Association (12.2023). “Speaking of Psychology: Why we need hope, with Chan Hellman, PhD, and Jacqueline Mattis, PhD”
– American Psychological Association. (1.01.2024). “Hope as the antidote: Hope may be the antidote to today’s chaotic world. Here’s how to cultivate it”
Bizi takip edin: