Depresif belirtiler, DEHB ile hiperseksüel davranış arasında bağlantının habercisi
Yapılan araştırmalar, depresif belirtilerin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ile hiperseksüel davranışlar arasında önemli bir bağlantının olduğunu ortaya çıkardı.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çoğunlukla çocukluk çağında görülen ve dikkati sürdürmede yaşanan zorluklar, dürtüsel davranışların oluşması ve aşırı aktivite ile karakterize edilen bir davranış durumudur. Yaşanan bu zorluklar genellikle bireylerin yetişkinlik dönemlerinde de devam ederek günlük yaşamı ve sosyal ilişkileri önemli ölçüde etkilemektedir.
Diğer yandan hiperseksüalite, yaşamın çeşitli alanlarında sıkıntıya ya da bozulmaya sebep olan cinsel düşünceler, dürtüler veya davranışlarla aşırı meşgul olma hali olarak tanımlanır. Bu iki durum görünüşte ilgisiz gibi olsa da, aralarında karmaşık bir ilişkinin olduğunu öne sürülmektedir.
DEHB’li bireylerin genel popülasyonla kıyaslanması
Bu çalışmanın en önemli motivasyonu, DEHB’li bireylerin genel popülasyonla kıyaslandığında sıklıkla daha yüksek oranda hiperseksüel davranış sergiledikleri gözlemine dayanmaktadır. Kurulan bu ilişki, dürtüsellik ve duygu düzenlemedeki zorluklar gibi DEHB ile ilişkili niteliklerin, bireyleri psikolojik açıdan sıkıntılarla başa çıkmanın bir yolu olarak götülmektedir. Aynı şekilde dürtüsel eğilimlerinin de bir yansıması olarak cinsel aktiviteler aramaya yatkın hale getirebileceğini belirtilmektedir.
DEHB ve hiperseksüel davranış arasındaki bağlantılar
Yapılan analiz, DEHB ile hiperseksüel davranış arasındaki bağlantıya dair birkaç önemli konu ortaya koymuştur.
Bunlardan birincisi, önceki araştırmalarla uyumlu olarak, DEHB semptomları ile hiperseksüel davranış arasında anlamlı bir pozitif korelasyon bulundu. Bu durum, daha yüksek düzeyde DEHB semptomları olan kişilerin hiperseksüel davranışlarda bulunma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
İkincisi, DEHB’nin temel bir özelliği olan dürtüsellik, hem DEHB semptomları hem de hiperseksüel davranışla yakından ilişkili olmasıydı. Bu da dürtüselliğin bu ilişkide kritik bir rolü olduğunu göstermektedir. Depresif semptomlar, hipomanik semptomlar ve psikotik prodrom belirtileri (örneğin algı bozuklukları ve sanrısal düşünceler) de hiperseksüel davranışın önemli belirteçleri olarak gösterilebilir.
Üçüncü ve son önemli konu ise DEHB ile hiperseksüalite arasındaki ilişkiye büyük ölçüde depresif semptomların, psikotik prodromların ve biraz da hipomanik semptomların aracılık ettiği ortaya çıkmıştır. Bu durum da gösteriyor ki DEHB’den kaynaklanan psikolojik problemler, bireyleri hiperseksüel davranışa yönlendirebilir.
“Kendi kendini tedavi etme” hipotezi
Bulgular, DEHB’li bireylerdeki hiperseksüel davranışın, olumsuz duyguları ve psikolojik problemleri azaltmak için cinsel aktiviteyi kullanma eğilimleriyle kısmen açıklanabileceğini göstermektedir. Bu durum “kendi kendini tedavi etme” hipotezi, hiperseksüel davranışlarda bulunmanın ruh halini düzenleme ve DEHB’nin ortaya çıkardığı zorluklarla başa çıkma girişimine büyük ölçüde katkıda bulunduğu ile ilişkilendirilebilir.
Hiperseksüel semptomlar
Çalışmaların yazarları, bulgular ile ilgili şunları açıkladı:
“Hiperseksüel semptomlar, disforik duygusal durumlara yanıt olarak ortaya çıkma eğilimindedir. Güçlü olumsuz duygular ve duygu düzenlemedeki yaşanan zorluklar, duygu temelli bir başa çıkma stratejisi olarak kullanılan cinsel davranışıda dolaylı yoldan tetiklemektedir. DEHB’li bireyler, kısmen bu duruma bağlı oluşan sorunlar nedeniyle, özellikle disforik duygusal durumlara karşı savunmasızdır.”
Çalışmanın sınırlıklıkları
Çalışmada açık bir şekilde ifade edilen bulgulara rağmen, sınırlılığı bulunmaktadır. Örneklem içindeki cinsiyet dengesizliği sonuçların genellenebilirliğini etkileyebilir. Bu sınırlama, bu değişkenleri daha geniş ve kapsamlı bir biçimde ve daha çeşitli klinik ve klinik olmayan örneklemlerde araştırmaya ihtiyaç vardır.
KAYNAKÇA:
Doroldi, D., Jannini, T. B., Tafà, M., Del Casale, A., & Ciocca, G. (2024). ADHD and hypersexual behaviors: The role of impulsivity, depressive feelings, hypomaniacal symptoms and psychotic prodromes. Journal of Affective Disorders Reports, 16, 100730.
Bizi takip edin: