Narsisizm ve bağlanma arasındaki kırılgan denge

Son yıllarda narsisizm kelimesi, gündelik konuşmalarımızın bir parçası haline geldi. Sosyal medyada, özel ilişkilerde ya da iş yaşamında karşılaştığımız zorlayıcı kişilikler için sıklıkla bu terime başvuruluyor. Kimileri eski partnerini, kimileri bir ebeveynini ya da arkadaşını bu tanıma yakıştırıyor.
Bu tür etiketlemelerin ardında bazen haklı gözlemler olsa da çoğu zaman karmaşık bir psikolojik yapının yüzeysel yorumlara indirgenmesi riski doğuyor. Gerçekte ise narsisizm, yalnızca bir tanı kategorisinden ibaret değil; aynı zamanda sağlıklı ya da sağlıksız şekillerde herkesin kişiliğinde izleri bulunabilen bir özellikler bütününü ifade ediyor.
Narsizmin iki yönü
Her şeye hakkı olduğunu sanma, manipülasyon ve empati eksikliği gibi antagonistik özellikler, genel olarak narsisizmin temelinde yatmaktadır. Bu özellikler bireylerin kişilerarası ilişkilerde zorluklar yaşamasını da açıklar. Bunun yanında narsisizm iki farklı yönle kendini gösterebilir:
- Grandiyöz narsisizm: Kendini üstün gören, dikkat çekmeyi seven, dışa dönük narsisizm
- Kırılgan narsisizm: Hassas, alıngan, onay arayan ve içe dönük narsisizm
Peki, bir insan neden narsist olur? Çocukken yaşanan bağlanma deneyimleri bu konuda ne söylüyor olabilir?
Çocuklukta kurulan bağlar, yetişkinlikte iz bırakıyor
Bağlanma kuramına göre, bir çocukla bakım veren arasındaki ilişki, çocuğun ileriki yaşamda kendini ve başkalarını nasıl göreceğini belirler. Bu bağlanma stilleri dört temel gruba ayrılır:
- Güvenli bağlanma: Kendine ve başkalarına güven duyma
- Kaygılı: Terk edilme korkusu, onay arama
- Kaçıngan: Bağımsızlık vurgusu, duygulardan uzak durma
- Korkulu: Hem yakınlıktan hem uzaklıktan korkma
Araştırmalara göre güvenli olmayan bağlanma stilinin, özellikle kırılgan narsisizmle yakından ilişkili.
Narsisizm ve bağlanma stilleri ilişkisi
10 binden fazla kişinin verisi incelendi. Avustralya’daki araştırmacılar, 33 çalışmanın verilerini birleştirerek toplam 10.675 kişinin bağlanma stili ile narsisizm düzeyini inceledi. Bulgular netti:
- Kırılgan narsisizm, en çok kaygılı ve korkulu bağlanma stilleriyle bağlantılıydı
- Bu kişiler sürekli olarak onay arıyor ve reddedilme korkusuyla yaşıyordu.
- Grandiyöz narsisizm ise bağlanma stilleriyle çok az ilişkiliydi
Başka bir deyişle: içten içe kırılgan olan narsistler çocuklukta sevgi ve güven eksikliği yaşamış olabilirdi.
Araştırmalar terapi için önemli
Bu araştırma, özellikle terapi sürecinde çok değerli bir rehber olabilir.
“Kırılgan narsisizmi olan bireylerde, bağlanma odaklı terapi yöntemleri (örneğin Şema Terapi, Duygu Odaklı Terapi) etkili olabilir.”
Son olarak çalışmanın yazarları bulguların neticesinde önleyici programlar oluşturulması için önerilerde bulundular.
“Erken müdahaleler, kırılgan narsisizmin gelişmesini önlemede çok önemli olabilir. Bu nedenle, çocuklarla ve ailelerle çalışan klinisyenler, güvenli bağlanmayı teşvik eden ebeveynlik müdahalelerine öncelik vermeli bakım verenlerin duyarlılık ve tepki verme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmalıdır.”
KAYNAKÇA:
– Mohay, J., Cheng, K., de la Piedad Garcia, X., & Willis, M. L. (2025). The relationship between attachment styles and narcissism: a systematic and meta-analytic review. Personality and Individual Differences, 244, 113255.
– PsyPost (10.06.2025). What drives vulnerable narcissism? Clues may lie in childhood attachment.
Bizi takip edin: