Uyku bozuklukları ve kanser ilişkisi
Uyku bozuklukları şiddeti ve sıklığına rağmen toplum genelinde diğer bozukluklar kadar önemsenmemektedir. Ancak genel popülasyonda uyku bozukluklarının erken tespiti ve taranması, uyku bozukluklarından kaynaklanabilecek diğer hastalıkların önüne geçebilir ya da hastalıkların seyrini hafifletebilir.
ICSD 3’e göre (International Classification of Sleep Disorders) uyku bozuklukları; insomniler, uyku ile ilişkili solunum bozuklukları, hipersomni ile seyreden santral hastalıklar, sirkadiyen ritim uyku-uyanıklık bozuklukları, parasomniler, uyku ile ilişkili hareket bozuklukları ve diğer uyku hastalıkları olmak üzere yedi ana başlık altında toplanmıştır.
Uyku bozuklukları ve diğer hastalıklar
Uyku bozuklukları, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, obezite ve depresyon dahil olmak üzere çok sayıda hastalık ile ilişkilendirilmiştir. Ek olarak, uyku bozukluğu ve uzun uyku süresi, C-reaktif protein, interlökin-6 ve fibrinojen dahil olmak üzere inflamasyonun sistemik biyobelirteçlerinin artışı ile ilişkilidir. Ayrıca, sistemik inflamasyon, tümör oluşumuna hayati bir katkıda bulunur.
Uyku bozukluğu olan ve uyku bozukluğu olmayan kanser hastalarının incelendiği çalışmada tüm kanser çeşitleri dahil, meme kanseri ve yumurtalık kanseri riskleri, uyku bozukluğu olan ve uyku bozukluğu olmayan gruplar arasında önemli ölçüde farklılık göstermiştir. Akciğer kanseri, kolorektal kanser, meme kanseri, prostat kanseri, baş ve boyun kanseri, pankreas kanseri, mide kanseri, özofagus kanseri, yumurtalık kanseri ve tüm kanserlerin ayarlanmış IRR (insidans oranı)’leri uyku bozukluğu grubunda, uyku bozukluğu olmayan gruba göre anlamlı olarak daha yüksektir. Çalışma uyku bozukluklarının meme ve yumurtalık kanseri riskini etkileyebileceğini ortaya koymaktadır.
Melatoninin önemi
Uyku bozukluklarının kanser riskini artırdığı mekanizmalar henüz tam olarak anlaşılmamıştır. Çalışmalar, uyku bozukluklarının kanserojen etkilerinde melatoninin önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Melatonin, epifiz bezi tarafından sirkadiyen bir düzende üretilir. Bazı çalışmalar melatoninin antimitotik, apoptotik, immün ve antianjiyogenik yollarla kanser riskini azaltabileceğini göstermiştir. Ayrıca melatoninin antiöstrojenik özelliklere ve aromataz aktivitesini modüle ederek lokal östrojen üretimini baskılama yeteneğine sahip olduğu görülmektedir. Başka bir çalışma, uyku bozukluğu olan kadınların, muhtemelen melatonin eksikliğinden dolayı meme ve yumurtalık kanserlerine karşı daha savunmasız olduğunu bildirmiştir.
Çalışmalar uyku bozukluklarının, başta meme ve yumurtalık kanseri olmak üzere diğer tüm kanser çeşitlerinde önemli bir neden olduğunu göstermektedir. Bu nedenle önceden var olan uyku bozuklukları hafife alınmadan taranmalı, değerlendirilmeli ve kanser için bir risk faktörü olarak düşünülmelidir.
KAYNAK:
– Wu Zheng, S. M., Chen, J. W., Huang, Y. M., Chen, W. M., & Wu, S. Y. Effect of Sleep Disorders on the Risks of Cancers and Site-Specific Cancers. Jau-Woei and Huang, Yen-Min and Chen, Wan-Ming and Wu, Szu-Yuan, Effect of Sleep Disorders on the Risks of Cancers and Site-Specific Cancers.
Bizi takip edin: