Anksiyete bozukluğu nedir? Günlük kaygıdan nasıl ayırt edilir?

Kaygı, günlük yaşamın doğal bir parçasıdır. İş görüşmesi, sınav veya önemli bir toplantı öncesinde hissedilen kaygı, kişinin motive olmasına ve daha dikkatli davranmasına yardımcı olabilir. Ancak kaygı duygusu yoğunlaştığında, kontrol edilemez hale geldiğinde ve kişinin günlük işlevselliğini belirgin şekilde bozmaya başladığında bir ruh sağlığı sorunu olan anksiyete bozukluğundan söz etmek mümkündür.
Anksiyete bozuklukları, psikiyatri alanında en sık karşılaşılan rahatsızlıklar arasında yer alır. Erken dönemde fark edilip uygun tedavi planı uygulanmadığında, kişinin sosyal hayatını, iş yaşamını ve genel sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Anksiyete bozukluğu nedir?
Anksiyete bozukluğu; kişinin sürekli, yoğun ve orantısız bir şekilde kaygı hissetmesiyle karakterizedir. Bu kaygı hali belirli bir tehdit veya tehlike olmaksızın ortaya çıkabilir ve günün büyük bölümünde kişinin zihnini meşgul edebilir. Anksiyete bozukluğu olan kişiler, çoğu zaman kötü bir şey olacakmış hissiyle yaşar ve bu durum, bedenlerinde çeşitli belirtiler göstermeye başlar.
Günlük kaygı ile anksiyete bozukluğu arasındaki farklar
Her kaygı hali bir bozukluk değildir. Günlük kaygı belirli durumlarla sınırlıdır ve tehdit ortadan kalktığında kaygı azalır. Ancak anksiyete bozukluğunda:
- Kaygı süresi uzundur (en az 6 ay boyunca hemen her gün yaşanabilir).
- Kaygının şiddeti günlük yaşamı etkiler.
- Kişi kaygısını kontrol etmekte zorlanır.
- Bedensel belirtiler eşlik edebilir (çarpıntı, terleme, kas gerginliği, baş dönmesi gibi).
Anksiyete bozukluğunun belirtileri nelerdir?
Anksiyete bozukluğunun fiziksel belirtileri:
- Kalp çarpıntısı
- Nefes darlığı
- Baş ağrısı
- Mide rahatsızlıkları
- Kaslarda gerginlik
Anksiyete bozukluğunun duygusal belirtileri:
- Sürekli kötü bir şey olacakmış hissi
- Endişeleri durduramama
- Konsantrasyon güçlüğü
- Sinirlilik
Anksiyete bozukluğunun davranışsal belirtileri:
- Sosyal ortamlardan kaçınma
- Karar vermekte zorlanma
- Günlük aktiviteleri erteleme veya iptal etme
Anksiyete bozukluğunda kimler risk altındadır?
Anksiyete bozukluğunun ortaya çıkmasında birçok faktör etkili olabilir:
- Genetik yatkınlık: Ailede benzer ruhsal hastalıklar bulunması riski artırır.
- Çevresel faktörler: Çocukluk çağı travmaları, ihmal veya şiddet öyküsü.
- Kişilik özellikleri: Mükemmeliyetçilik, aşırı sorumluluk duygusu.
- Diğer sağlık sorunları: Tiroid hastalıkları gibi bazı bedensel hastalıklar da kaygıyı artırabilir.
Anksiyete bozukluğunun tedavi yöntemleri
Anksiyete bozukluklarının tedavisinde bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış yöntemler uygulanır. Bu tedaviler kişiye özel planlanır ve genellikle aşağıdaki yöntemler birlikte kullanılır:
- Psikoterapi: Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), anksiyete tedavisinde etkili bir yaklaşımdır. Kişinin kaygı yaratan düşüncelerini tanıması ve bunlarla başa çıkmayı öğrenmesi hedeflenir.
- İlaç Tedavisi: Serotonin sistemi üzerinden etkili olan antidepresanlar ya da kısa süreli olarak anksiyolitikler reçete edilebilir. Bu karar psikiyatri uzmanı tarafından kişinin durumuna göre verilir.
- Yaşam Tarzı Düzenlemeleri: Düzenli uyku, sağlıklı beslenme, fiziksel egzersiz ve stres yönetimi teknikleri tedaviyi destekler.
Anksiyete bozukluğu, erken dönemde tanınarak uygun bir tedavi planı uygulandığında kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır. Yoğun ve sürekli kaygı hali günlük yaşamınızı etkiliyorsa, bir psikiyatri uzmanına başvurarak destek almak önemlidir. Tedavi süreciyle birlikte yaşam kalitesinde belirgin bir iyileşme sağlanabilir.
KAYNAKÇA:
– American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). Arlington, VA: American Psychiatric Publishing.
– National Institute of Mental Health (NIMH). (2022). Anxiety Disorders.
Bizi takip edin: