Ergenlerde büyükanne kaybının depresyonla ilişkisi
Sevilen bir aile üyesini kaybetmek hiçbir zaman kolay değildir ancak yeni bir çalışmaya göre özellikle büyükanne ölümü arkada kalan sevenlerinde yankı bulabiliyor.
Çalışmada, başta düşük gelirli aileler olmak üzere, 4.897 çocuk ve ebeveynden çocukluk ve ergenlik dönemleri boyunca toplanan veriler analiz edildi. Katılımcıların 3.086’sı 9-15 yaşları arasında takip edildi. İncelenen bilgiler arasında, katılımcıların çalışma sırasında bir büyükanne ve büyükbabanın ölümünü yaşayıp yaşamadıkları, cinsiyetleri hem ergenlerde hem de annelerinde depresif belirti olup olmadığını içeriyordu.
Büyükanne kaybından sonra depresyon semptomları yüzde elli arttı
Çalışmanın sonunda, büyükannelerinin ölümünü takip eden 7 yıl içinde ergen erkeklerin depresyon semptomlarında yaşıtlarına göre yüzde elli artış görüldü. Bunlara ek olarak, bu kayıp hem erkek hem de kız ergenlerin annelerinde de artmış depresyon riskiyle ilişkiliydi.
Çalışmanın yürütücülerinden Profesör Verdery, büyükanne kaybının ergenler için depresyon riski olarak tanımlamanın önemli olduğunu, böylece olası depresyonu, okul bırakılması, madde kullanımı ve suç işleme gibi ek zararlı durumların gelişmesini önleyebileceğini söyledi.
Prof. Verdery: “Toplum olarak çoğumuz hayatımızın ilk yıllarında kaybettiğimiz için bu kayıpların normal olduğunu düşünürüz. Ancak, yaygın olması bu kayıpların birçok insan için büyük üzüntü kaynağı ve sağlık problemleri için olası bir risk faktörü olduğu gerçeğini değiştirmez.”
Prof. Verdery ekip arkadaşlarıyla birlikte sevilen kişilerin kaybının COVID19 döneminde nasıl arttığı ve bunun sağlık üzerine etkilerini araştırıyor.
Ekip daha önceki çalışmaları incelerken ergenlik yıllarında büyükanne veya büyük baba kaybının sonuçları ile ilgili yetersiz sayıda çalışma gördüler.
Prof. Verdery: “Bu şaşırtıcıydı çünkü bu tür ölümler ergenlerin karşılaşabileceği en yaygın kayıp şekli ve bu deneyimlerin zararlı olabilmesi için çok sayıda neden mevcut.”
“Tek bir ebeveynle yaşayanlar, düşük gelirliler, büyük ebeveynleriyle etkileşim içinde yaşayan Siyahi ve Latin Amerika toplulukları için bu durum özellikle geçerli. Bizim bu topluluklarda çalışma nedenimiz de bu.”
Ekibin ön çalışmasında 4 milyondan fazla çocuk ve ergenin COVID19’ dan ölen büyük ebeveynlere sahip olduğunu ve yıllık büyük ebeveyn kaybının 10 milyondan 12 milyona çıktığını öngördü.
Çalışmanın yazarlarından Dr. Livings: “Gençler pandeminin başlangıcından beri sadece okulların kapanması, sosyal mesafe ve karantinayla yüzleşmediler, milyonlarcası bir büyük ebeveynin yasını tutmakla da yüzleşti.”
Prof. Verdery: “Böyle kayıplar yaşayan çok sayıda aile var. Ekibimizle birlikte bu çalışmaya girişmemizde büyük ebeveyn kaybının gençlik üzerinde kayda değer bir etkisinin olup olmadığı konusundaki merakımız etkili oldu.”
Araştırmacılar ayrıca, kız ergenler depresyon deneyimlese bile akranlarının desteği ve duygularını ifade etmenin desteğiyle daha hafif geçirdiklerini; öte yandan erkek ergenler zayıf görünmemek adına duygularını içlerinde yaşadıkları için daha çok maruz kaldıklarını ifade ediyor.
KAYNAK:
– Livings M, Smith-Greenaway E, Margolis R, Verdery AM. Bereavement & mental health: The generational consequences of a grandparent’s death. SSM – Ment Heal. 2022;2:100100. doi:10.1016/J.SSMMH.2022.100100.
Bizi takip edin: