Mükemmeliyetçi kaygılar, depresyon ve obsesif kompulsif bozuklukta benzerlik gösterebilir

Majör depresif bozukluk (MDB) ve obsesif kompulsif bozukluk (OKB), psikiyatrik rahatsızlıkların çok ciddi ve yaygın iki biçimidir. Genellikle komorbiddirler ve aynı kişide görülebilirler. Bunun kısmen, her iki rahatsızlıkta da ortaya çıkan işlevsel olmayan inançlardan kaynaklandığı düşünülmektedir.

Psikiyatrik rahatsızlıkların çoğunun fonksiyonel olmayan inançlar ve zihinsel süreçlerle ilişkisi vardır. Bu düşüncelerden biri mükemmeliyetçiliktir. PLOS One’da yayınlanan bir araştırma, mükemmeliyetçiliğin özellikle obsesif-kompulsif bozukluğu olan kişilerde ve majör depresif bozukluğu olan kişilerde yaygın olan bir semptom olduğunu öne sürüyor.

Bu çalışma, MDB ve OKB ile mükemmeliyetçilik arasındaki ilişkiyi doğrudan ve dolaylı ölçümler kullanarak keşfetmeyi amaçlamaktadır ve hem MDB hem de OKB için mükemmeliyetçilik düzeylerinin, benzer temel mekanizmalar nedeniyle benzer olacağını öngörmektedir.

Çalışma nasıl gerçekleşti?

Barbara Cludius ve meslektaşları çalışmaları için OKB’si olan 55 katılımcı, MDB’si olan 55 katılımcı ve 64 sağlıklı kontrol katılımcısının verilerini kullandı. MDB katılımcıları yatarak tedavi görüyordu ve OKB katılımcıları psikiyatri klinikleri aracılığıyla tanı konuldu. Tanıları doğrulamak ve sağlıklı kontrollerde tanı olmadığından emin olmak için Mini Uluslararası Nöropsikiyatrik Görüşme kullanıldı.

Katılımcılar depresyon, psikopatoloji, mükemmeliyetçilik, OKB ve demografi ile ilgili ölçümleri tamamladı. Katılımcılar ayrıca bir sözel zekâ testi ve bir kelime kombinasyonuna tepki sürelerini ölçen mükemmeliyetçilik IAT’yi tamamladılar.

Bulgular neler?

Sonuçlar, MDB ve OKB’si olan hastaların sağlıklı kontrol grubuna göre daha yüksek düzeyde mükemmeliyetçilik gösterdiğini gösterdi. Bu hem mükemmeliyetçi çabalar hem de mükemmeliyetçi kaygılar için geçerliydi. Bu sonuçlar, transdiagnostik bir mükemmeliyetçilik süreci için bir miktar destek sağladı. OKB ve MDB grupları mükemmeliyetçi çaba düzeyleri açısından farklılık göstermezken, OKB grubu daha yüksek düzeyde mükemmeliyetçi kaygılar göstermiştir.

OKB ve MDB’si olan hastalar, dolaylı SC-IAT mükemmeliyetçilik ölçüsünde benzer şekilde performans gösterdi. Buna rağmen, her iki grup da bu dolaylı ölçümde sağlıklı kontrollere benzer performans gösterdi. SC-IAT yalnızca mükemmeliyetçi çabaları ölçer ve gelecekteki araştırmalar daha kapsamlı dolaylı bir ölçüm içerebilir.

Sonuçlar nasıl yorumlanıyor?

“Sonuçlarımız, mükemmeliyetçi kaygıların MDB ve OKB ile benzer şekilde ilişkili olan transdiagnostik bir süreç olabileceğine dair daha fazla kanıt sunuyor. Bu nedenle, bu hastaların mükemmeliyetçiliğe odaklanan özel tedaviler alması yararlı olabilir.”

Dolaylı ölçümde MDB ve OKB hastalarının sağlıklı kontrollerle benzerlik konusunda “Mükemmeliyetçiliğin dolaylı ölçüsü, MDB ve OKB hastalarında, ilişkisel sistemdeki sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında mükemmeliyetçi çaba etme faktörünün daha belirgin olmadığına dair ilk kanıtı verdi” dedi. “Bu sonuçlar, iki bozukluğun bilişsel modellerinin aksine, mükemmeliyetçilikte mükemmeliyetçi çaba faktörünün o kadar önemli olmadığını gösterebilir.” diye yazdı araştırmacılar.

Buna rağmen, dikkat edilmesi gereken sınırlamalar vardır. Örneğin, MDB grubunun yatan hasta ortamlarından, OKB grubunun ise ayakta tedavi ortamlarından alınmış olmasıdır, bu da ciddiyet farklılıklarını gösterebilir. Uygulanan testler içerisinden SC-IAT, yalnızca mükemmeliyetçi çabaları ölçer ve gelecekteki araştırmalar daha kapsamlı dolaylı bir ölçüm içerebilir. Yine de bu çalışma, MDB ve OKB hastalarında mükemmeliyetçilikteki benzerlikleri ve farklılıkları daha iyi anlamak için önemli bir girişimdir.

KAYNAKÇA:
– Emily Manis (16 December 2022). Perfectionistic concerns are similarly apparent in patients with depression and obsessive-compulsive disorder. PsyPost.
– Cludius, B., Landmann, S., Külz, A. K., Takano, K., Moritz, S., & Jelinek, L. (2022). Direct and indirect assessment of perfectionism in patients with depression and obsessive-compulsive disorder. Plos one, 17(10), e0270184.