Alzheimer hastalığının sınırlarının belirlenmesi konusunda uzmanlar düşünce ayrılığı yaşıyor
Psychiatric News, Mart. 23, 2012
Hafif bilişsel bozulma Alzheimer hastalığına dönüşebilen bir durum, ancak bu iki durum arasındaki sınırların konumu tanı süreçlerini iyice karmaşıklaştırmakta.
Yaşlı bireylerde hafıza bozukluğu ortaya çıktığında, tanının hafif bilişsel bozulma (HBB) mı yoksa erken evre Alzheimer hastalığı mı olduğunu nasıl söylersiniz?
Birkaç ay önce önde gelen Alzheimer uzmanları Amerikan Yaşlılık Ulusal Enstitüsü ve Alzheimer Birliği’nin önerisiyle klinisyenlerin bu soruya cevap vermesine yardımcı olmasını ümit ettikleri bir kılavuz metni yayınlamışlardı.
Söz konusu kılavuzun geliştirilmesi aşamasında katkısı bulunmayan Alzheimer uzmanlarından Washington Üniversitesindeki Alzheimer hastalığı Araştırma Merkezi direktörü Dr. John Morris, söz konusu kılavuzun HBB ile erken evre Alzheimer hastalığı arasındaki ayrımı güçletirdiği suçlamasında bulunuyor. Dr. Morris görüşlerini geçtiğimiz şubat ayında Archives of Neurology adlı dergide paylaşmıştı.
Dr. Morris itiraza konu hususları yürüttüğü bir çalışmaya dayanarak destekliyor. Söz konusu çalışması, federal fonlar tarafından desteklenmekte olan 33 farklı Alzheimer hastalığı merkezinden 18.000 hastayı içermekte. Araştırılan hasta grubu yeni kılavuz yürürlüğe girmeden önce kendilerine teşhis konulmuş kişilerden oluşmakta; tüm grup normal bilişsel işlevli, HBB ile Alzheimer hastaları şeklinde sınıflandırılmakta. Dr. Morris daha sonra bu hastaları yeni kılavuza göre değerlendirdi.
Dr. Morris gerek toplumsal ortamda gerekse evdeki günlük işlev yeteneğini ölçen Demansın Klinik Derecelendirme ölçeğinin ana unsurlarına dayanarak, hafif Alzheimer tanısı konulan hastaların büyük bölümünün yeni kılavuza göre HBB olarak değerlendirileceğini tespit etti. Demansın Klinik Derecelendirme ölçeği alış veriş, yemek hazırlama, banka işlemleri gibi finansal etkinliklerin idaresi ve araba sürme türünden becerileri incelemektedir. Dr. Morris’e göre herhangi bir birey bu türden etkinliklerde hafif bir bozulma gösterdiğinde, eskiden Alzheimer hastalığının erken evresi şeklinde değerlendirilirdi. Yeni kılavuza göreyse, bu tür zorluklar taşıyan hastaların erken evre Alzheimer değil, HBB hastası şeklinde değerlendirilmelerinin söz konusu olduğunu ifade eden Dr. Morris “netice itibariyle HBB ile Alzheimer hastalığının hafif düzeyleri arasındaki kategorisel ayrım yeni kriterler sebebiyle ortadan kalkma durumundadır” şeklinde konuştu.
Dr. Morris ayrıca “HBB ile Alzheimer hastalığı arasındaki işlevselliğe dayalı sınırın ortadan kaldırılmasının aradaki ayrımın sadece klinisyenin bireysel kanaatiyle gerçekleştirilmesine sebep olacağını, bunun da standart dışı ve en nihayet HBB’ye yönelik tanısal yaklaşımın keyfi olmasına kadar gideceğini” iddia etti. Bu tür keyfi yaklaşımların HBB’den Alzheimer hastalığına gidişi değerlendiren klinik araştırmalar için ek zorluklar getirerek olumsuz etkileri olacağını ifade etti.
Peki yeni kılavuzu hazırlayan Alzheimer uzmanlarının Dr. Morris’in suçlamalarına cevabı ne?
Mayo kliniğin Alzheimer Hastalığı Araştırma Merkezinin başındaki tıp doktoru Ronald Peterson, Psychiatric News’e yaptığı açıklamada “Yeni kılavuzun HBB ile Alzheimer hastalığı arasındaki ayrımı zayıflattığını düşünmüyorum. Dr. Morris HBB için geçerli kriterlerin, zaten demans tanısını açıkça dışlama şartını içerdiği gerçeğini ihmal ediyor. HBB için geçerli diğer kriterleri görmezden gelerek sadece Demansın Klinik Derecelendirme ölçeğini kullanması dolayısıyla, verileri analiz süreci zaten temelsiz bir yaklaşım. Ayrıca Demansın Klinik Derecelendirme ölçeği 1970’lerde Alzheimer ile normal durum arasında ayrım yapabilmek amacıyla, HBB kavramının ortaya atılmasından çok önceleri geliştirilmiştir” şeklinde konuştu.
Harvard Tıp Fakültesinden nöroloji doçenti doktor Reisa Sperling, Psychiatric News’a yaptığı açıklamada “HBB ile çok erken evre Alzheimer hastalığının birbirlerinden ayırt edilmesinin son derece nazik bir iş olduğunu“ ifade etti. Sperling “Dr. Morris’le Alzheimer hastalığının klinik öncesi dönemde sınıflandırılması konusunda hemfikirim. Başında olduğum çalışma grubunun ilgi alanı da bu. Dr. Morris sadece iki kategorinin olması gerektiğini öne sürüyor- klinik öncesi (presemptomatik dönem) ve semptomatik dönem.” şeklinde konuştu.
Söz konusu çalışma Amerikan Ulusal Yaşlılık Enstitüsü ile Ulusal Alzheimer Koordinasyon Merkezi tarafından desteklenmişti.
Bizi takip edin: