Çocuklarının stresine ebeveyn tepkileri
Yapılan araştırmalar, sevilmeye layık olmadığını düşünen annelerin çocuklarının yaşadıkları stresli olaylara daha az destekleyici tepkiler verebileceğini ortaya çıkardı.
Ebeveynlerin çocuklarının olumsuz duygularına tepki verme biçimleri, çocuk-ebeveyn etkileşiminin önemli bir yönüdür. Çocuğa hangi duyguların kabul edilebilir olduğunu, kendi duygularıyla ve başkalarının duygularıyla nasıl başa çıkacağını ve zor duyguları nasıl anlayıp düzenleyeceğini öğrenmesi için değerli bir fırsat sağlar.
Önceki çalışmalar, çocuğun stresine verilen ebeveyn tepkisinin, çocuk gelişiminin çeşitli yönlerini nasıl etkilediğini göstermiştir. Özellikle, strese karşı destekleyici olmayan ebeveyn tepkileri gören çocukların zihinsel bozukluklar ve davranış sorunları geliştirme riskinin daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Bu destekleyici olmayan ebeveyn tepkileri içerisinde, çocuğun duygularını göstermesini en aza indirmeyi, stres yaşayıp duygularını gösterdiği için çocuğu azarlama ve utandırma yoluyla cezalandırmayı ve ebeveynlerin rahatsızlık, utanç veya öfke duyguları gibi kendi sıkıntılarını göstermeyi amaçlayan eylemler yer alır.
Ebeveynlerin bu tepkilerini neler belirliyor?
Bağlanma stilleri- insanların yakın ilişkiler bağlamında başkalarıyla ilişki kurma biçimleri- bir kişinin ebeveyn olarak nasıl davranacağını etkiler. Bağlanma stilleri, bireylerin kendi üzüntülerini veya diğer olumsuz duygularını nasıl işlediklerini yansıtır. Dolayısıyla, bağlanma stillerinin bireylerin çocuklarının olumsuz duygularına nasıl tepki vereceklerini etkilemeleri beklenebilir. Sözde güvensiz bağlanma stillerine sahip kişiler, başkalarını kötü niyetli ve reddedici olarak görme eğilimindedir.
Jacquelyn T. Gross ve meslektaşları, güvensiz bağlanma stiline sahip ebeveynlerin, çocuklarının sıkıntılarına karşı daha destekleyici olmayan tepkiler gösterme eğiliminde olabileceklerini varsaydılar. Annelerin bağlanma güvensizliği ile çocuk sıkıntısına verdikleri destekleyici olmayan tepkiler arasındaki olası bağlantıyı araştırmayı amaçlayan bir çalışma yürüttüler.
Düşük gelirli anneler üzerinde yapılan bir araştırma, daha fazla bağlanma kaygısı olanların (yani, sevilmeye layık olmadığını hisseden anneler), çocuklarının sıkıntısına daha destekleyici olmayan tepkiler gösterme ve çocuğun sıkıntısını (örneğin ağlama) çocuğun olumsuz niteliklerine bağlama eğiliminde olduğunu gösterdi.
Düşük gelir düzeyi ve stres faktörleri
Çalışmanın katılımcıları “şehirli, ağırlıklı olarak düşük gelirli topluluklardan Afrikalı Amerikalı 164 anneden ve Head Start programlarına katılan anaokulu çocukları” idi. Araştırmacılar, “düşük gelirli ebeveynlerle ilişkili stres faktörlerinin, güvensiz bağlanma tarzı ve duyarsız ebeveynlik riskini artırdığını ve bunun da çocuklarının güvensiz bağlanma ve duygu düzensizliği gibi zayıf gelişimsel sonuçlar riskini artırabileceğini” düşündüler.
Katılımcılar bağlanma stilleri (Yakın İlişkilerde Deneyimler Ölçeği) ve çocuk sıkıntısına destekleyici olmayan tepkiler (Yeni Yürümeye Başlayan Çocuklarla Olumsuz Duygularla Başa Çıkma Ölçeği) değerlendirmelerini tamamladı.
Altı ay sonra, katılımcılar aynı değerlendirmeleri tekrar tamamladılar, ancak aynı zamanda çalışma yazarları tarafından geliştirilen bir laboratuvar değerlendirme prosedüründen de geçtiler. Bu prosedürde, araştırmacılar annelere farklı ağlayan bebeklerin 1 dakikalık video kliplerini gösterdiler ve klibi izledikten sonra kendi duygularını derecelendirmelerini ve bebeğin neden ağladığına dair görüşlerini belirtmelerini istediler. Buna dayanarak, araştırmacılar annelerin olumsuz ve olumlu duygularını ve yüklemelerini (çocuğun ağlamasının nedenleri) değerlendirdiler.
Bulgular
Toplanan verilere dayanarak, araştırmacılar çalışmaya dahil edilen çeşitli faktörler arasındaki ilişkilerin istatistiksel bir modelini oluşturdu ve test etti. Sonuçlar, çalışmanın başında daha yüksek bağlanma kaygısının (güvensiz bağlanmanın bir yönü), 6 ay sonra çocuğun sıkıntısına karşı daha olumsuz duyguları ve sıkıntı nedenlerine yönelik olumsuz atıfları yordadığını gösterdi. Bu, daha sonra çocuğun stresine daha fazla destekleyici olmayan tepkileri öngördü.
Çalışmanın yazarları, “Yapısal eşitlik modellemesi, annelerin bağlanma kaygısının ileriye dönük olarak, çocukların olumsuz duygularına 4-6 ay sonra daha fazla destekleyici olmayan tepkileri öngördüğünü ve annelerin çocuk sıkıntısına ilişkin olumsuz duyguları ve atıflarının bu bağlantıyı açıkladığını gösterdi” sonucuna vardı.
Çalışma, bireysel bağlanma stilleri ve ebeveynlik arasındaki bağlantılara ilişkin bilgimize katkıda bulunuyor. Ancak, dikkate alınması gereken sınırlamaları da vardır. Örneğin veriler, ebeveynliği amaçlayan bir müdahaleyi içeren bir çalışmadan geldi. Bu müdahalenin sonuçları etkilemiş olması muhtemeldir ancak analizlere dahil edilmemiştir. Ek olarak, çalışma tasarımının belirli yönleri, sonuçların herhangi bir neden-sonuç sonuç çıkarım gücünü sınırlamaktadır.
KAYNAKÇA:
– Vladimir Hedrih (3.03.2023) Mothers who feel unworthy of being loved have less supportive responses to child distress. PsyPost.
– Gross, J.T., Stern, J.A., Brett, B.E. et al. Mothers’ Attachment Style Predicts Response to Child Distress: The Role of Maternal Emotions and Attributions. J Child Fam Stud (2022). https://doi.org/10.1007/s10826-022-02517-5.
Bizi takip edin: