Kişilik ve empati: Kültürlerarası bir bakış

Empati… Birini gerçekten “anlamak”, onun ne hissettiğini hissedebilmek. Peki, bu değerli becerinin kaynağı nedir? Empati doğuştan mı gelir, yoksa kişiliğimizin bir parçası mıdır? Dahası, dünyanın neresinde yaşadığımız bu ilişkiyi değiştirir mi?
Almanya, Çin, İspanya ve ABD’den araştırmacıların katılımıyla yapılan geniş çaplı bir psikoloji araştırması bu sorulara ışık tutmaktadır. Bu yazıda bahsedeceğimiz çalışmayı yürütenler basit fakat iddialı bir hipotezin peşine düşmüşlerdir: Kişilik özellikleriyle empati arasındaki ilişki farklı kültürlerde benzerlik mi, yoksa kültürden kültüre değişkenlik mi gösterir?
Empatiyi anlamak: Kalbin mi, aklın mı becerisi?
Empati kabaca iki ana başlığa ayrılmaktadır:
- Bilişsel empati: Karşımızdakinin ne hissettiğini anlamak.
- Duygusal empati: Onun duygularını hissetmek.
Yürütülen çalışmada empatiyi ölçmek için iki yaygın ölçek kullanılmıştır:
- Empati Katsayısı (EQ): Bu ölçek tüm empati boyutlarını genel bir puanla değerlendirir.
- Kişilerarası Tepki İndeksi (IRI): Empatiyi dört ayrı başlıkta ölçer:
- Perspektif alma (bilişsel),
- Empatik ilgi (duygusal),
- Kurgusal karakterlere empati (fantazi),
- Sosyal stres (kişisel rahatsızlık).
Kişilik testinde “büyük beşli” sahneye çıkıyor
Psikoloji camiasında klasiklerden sayılabilecek, Büyük Beşli (Big Five) olarak bilinen model ise kişilik özelliklerini tanımlamak için kullanılmıştır:
- Dışa dönüklük (Extraversion)
- Uyumluluk (Agreeableness)
- Sorumluluk (Conscientiousness)
- Duygusal dengesizlik (Neuroticism)
- Deneyime açıklık (Openness to experience)
Yazımıza konu olan araştırmada bu beş boyutun empatiyle ne kadar ilişkili olduğuna bakılmıştır.
Empatinin kişilikteki izleri
Dört ülkeden toplam 896 üniversite öğrencisinin katıldığı çalışmada elde edilen en dikkat çekici bulgu şu olmuştur:
Empatiyle en güçlü ilişkide olan kişilik özelliği “uyumluluk”tur. Yani sosyal olarak daha yumuşak başlı, başkalarıyla çatışmaktan kaçınan, nazik bireyler daha yüksek empati düzeyleri göstermektedir.
Bununla birlikte:
- Sorumluluk sahibi bireyler, özellikle EQ skorlarında daha yüksek çıkmıştır.
- Açık fikirli ve hayal gücü yüksek bireyler, kurgu karakterlerle empati kurma (fantazi) yeteneğinde öne çıkmıştır.
- Duygusal olarak dengesiz bireyler (yüksek nevrotiklik), sosyal ortamlarda daha fazla kişisel rahatsızlık yaşadıklarını belirtmişlerdir.
Kültürlerarası benzerlik ve farklılıklar
Bir diğer hedefi kültürel farklılıkları ortaya koymak olan bu araştırmada sonuçlar da oldukça ilginç:
- Empati ve kişilik özellikleri arasındaki ilişki, dört ülke arasında genel olarak benzerdir. Yani kişilik hangi kültürden olursak olalım, empatiyi benzer şekilde etkiliyor görünmektedir.
- Ancak ortalama empati düzeylerinde bazı kültürel farklar görülmüştür. Çalışmada Çinli katılımcılar, diğer ülkelere kıyasla daha düşük empati skorlarına sahiplerdir.
- Aynı zamanda kadınlar, genel olarak erkeklere göre daha yüksek empati düzeyleri bildirmişlerdir (özellikle Almanya ve İspanya’da).
Bu gibi çalışmalar neden önemlidir?
Bu araştırma bize şunu göstermektedir:
Empati sadece çevresel faktörlere değil, kişiliğin temel yapı taşlarına da bağlıdır. Üstelik bu ilişki kültürden kültüre büyük değişiklik göstermemektedir.
Bu da psikoterapi, öğretmenlik, sağlık hizmetleri, müşteri ilişkileri gibi insani temas gerektiren hemen her alanda empatiyi geliştirmenin yollarını daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.
Özetle; empati, insanlığın ortak mirası gibi görünse de her bireyin bu beceriyi kullanma biçimi farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar kişiliğimizle ve hatta kültürel geçmişimizle iç içe geçmektedir.
İnsanları daha iyi anlamak için bazen onların yerine geçmeye çalışmak gerekmez; kişiliğimizi ve kendi empati kapasitemizi tanımak da başlı başına bir başlangıçtır.
KAYNAKÇA:
– Melchers, M. C., Li, M., Haas, B. W., Reuter, M., Bischoff, L., & Montag, C. (2016). Similar personality patterns are associated with empathy in four different countries. Frontiers in psychology, 7, 290.
Bizi takip edin: