Oksidatif stres ve mental sağlık ilişkisi
Mental hastalığı olan kişilerin vücutlarındaki oksidatif stres oranının hastalığı olmayan bireylere nazaran daha yüksek olduğu tespit edildi.
Oksidatif stres, vücuttaki serbest radikaller ve antioksidanlar arasında bir dengesizlik olduğunda belirir. Belirli bir miktar oksidatif stres normaldir ve vücut hastalıklarla savaştığında veya yaralanmaları onardığında ortaya çıkar. Bunun yanı sıra uzun süreli oksidatif stres hücrelere, DNA’ya ve RNA’ya zarar verebilir ve vücutta Alzheimer hastalığı, kardiyovasküler hastalık, diyabet ve Parkinson hastalığı gibi sayısız durum riskini artıran kronik inflamasyona yol açabilir.
Kopenhag Üniversitesi’nden Anders Jorgensen (MD, Ph.D) ve meslektaşları tarafından yürütülen ve JAMA Psikiyatri Dergisinde yayınlanan çalışmanın bulguları, mental hastalığı olan kişilerin neden daha yüksek fiziksel hastalığa sahip olma eğiliminde olduklarını açıklamaya yardımcı olabilir.
Araştırmacılar, mental hastalığı olan kişilerde oksidatif stresten kaynaklanan DNA ve RNA hasarı belirteçlerini, hastalığı olmayan kişilerle karşılaştıran 82 çalışmanın verilerini analiz etti. Analizdeki çalışmalarda, vücutta ve beyinde oksidatif stresin neden olduğu DNA ve RNA hasarının belirteçlerini keşfetmek için idrar, beyin omurilik sıvısı ve plazmadaki hücreler gibi farklı hücre tiplerinden örnekler kullanıldı. Toplamda, meta-analizde mental hastalığı olan 10.151 hasta ve mental hastalığı olmayan 10.532 kişi olduğu görüldü.
Araştırmacılar, demansı olan hastalarda genel olarak daha yüksek oksidatif stres düzeyleri eğilimi buldular ve bunu, bu koşullara sahip olmayan kişilerle karşılaştırıldığında psikotik bozukluklar ve bipolar bozukluklar izledi. Majör depresif bozukluğu olan hastalar, olmayanlara göre daha fazla kan hücresi ve plazma veya serum DNA oksidatif stres belirteçlerine sahip olma eğilimindeydi fakat idrar DNA veya RNA belirteçlerine sahip değildi.
Meta-analiz, madde kullanım bozukluğu veya anksiyete bozukluğu olan kişilerle ilgili az sayıda çalışmayı içeriyordu, bu nedenle araştırmacılar bulgularını yetersiz buldular. Bununla birlikte, çalışmalar, mental hastalığı olmayanlara kıyasla, hastalığı olan kişilerin beyinlerinde artan oksidatif stres belirteçlerine yönelik belirli bir eğilim göstermedi.
Araştırmacılara bu durumu “Birçok farklı teşhis ve matriste [oksidatif stres] ile bir ilişki olduğu ve [oksidatif stresin] beyinde spesifik olarak artmadığı göz önüne alındığında, spesifik psikopatolojinin altında yatan patofizyolojik bir faktörden ziyade psikiyatrik durumların [bir yan ürünü] olduğunu düşünüyoruz” şeklinde açıklamaktadır. Bunun yanı sıra çalışma doğrultusunda elde edilen bulgunun “Psikiyatrik bozukluklarda hızlanmış yaşlanma ve yaşa bağlı hastalıkların genel, transdiagnostik belirtilerini gösteren artan kanıtlarla tutarlı” olduğunu söylemek mümkündür.
KAYNAK:
– Jorgensen A, Baago IB, Rygner Z, et al. Association of Oxidative Stress–Induced Nucleic Acid Damage With Psychiatric Disorders in Adults: A Systematic Review and Meta-analysis. JAMA Psychiatry. 2022;79(9):920–931. doi:10.1001/jamapsychiatry.2022.2066.
Bizi takip edin: