Okuryazarlık ve bilişsel temelleri

Okuryazarlık ve bilişsel temelleri

Okuryazarlık, modern toplumlarda bireyin sosyoekonomik düzeyini, yaşam kalitesini ve sağlık seviyesini etkileyen temel bir beceri olarak kabul edilmektedir. Bu becerinin önemi yalnızca iletişimsel ya da eğitimsel alanlarla sınırlı değildir.

Son yıllarda yapılan çok sayıda nörobilimsel ve psikolojik araştırma, okuryazarlığın bireyin bilişsel gelişiminde belirleyici bir rol oynadığını ve bu ilişkinin yaşam boyu sürdüğünü ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, okuryazarlığın beyindeki yapısal ve işlevsel değişimleri nasıl etkilediği, bilişsel rezervin oluşumundaki rolü ve düşük okuryazarlık düzeyinin uzun vadeli nöropsikolojik sonuçları önemli bir araştırma ekseni oluşturmaktadır.

Okuryazarlığın nörobilişsel temelleri

Okuma ve yazma becerilerinin kazanımı, beynin çok sayıda bilişsel alt sisteminin bütüncül biçimde çalışmasını gerektirmektedir. Nörogörüntüleme teknikleriyle elde edilen bulgular doğrultusunda, okuryazarlık kazanımı özellikle beynin sol yarıküresinde yer alan dilsel, yürütücü ve görsel-uzamsal işlemleme alanlarında belirgin yapısal ve işlevsel değişiklikler yaratmaktadır.

  • Sol inferior frontal girus (Broca alanı), sözdizimsel analiz ve yazılı dili çözümleme süreçlerinde aktive olmaktadır.
  • Sol temporo-parietal bölge, fonolojik çözümleme ve kelime okuma sırasında işlevsel durumdadır.
  • Sol oksipitotemporal bölge, özellikle akıcı okuma süreçlerinde ve yazılı simgelerin hızlı tanınmasında görev almaktadır.

Bu bölgelerdeki etkinliğin artması, okuryazarlığın yalnızca bir dil becerisi olmadığını, aynı zamanda beynin çok modlu bilişsel işlemleme kapasitesini geliştirdiğini göstermektedir. Ayrıca, okuryazarlığın bireyin dikkatini kontrol edebilmesi, işleyen bellek kapasitesi ve kavramsal soyutlama yetileri üzerinde de olumlu etkiler yarattığı gösterilmiştir.

Bilişsel rezerv ve okuryazarlığın koruyucu rolü

Bilişsel rezerv” kavramı, bireyin nörodejeneratif süreçlere karşı sahip olduğu zihinsel dayanıklılığı tanımlamak amacıyla literatüre girmiştir. Bu kurama göre, yüksek eğitim ve okuryazarlık düzeyi, beyinde alternatif bilişsel yolların gelişmesine ve mevcut kaynakların daha verimli kullanılmasına katkı sağlamaktadır. Bu durum, Alzheimer hastalığı ve diğer nörodejeneratif hastalıkların etkilerini geciktirme potansiyeline sahiptir.

2021 yılında yayımlanan Lancet Komisyonu raporunda, demans riskini azaltmak için müdahale edilebilir 12 faktörden biri olarak “düşük eğitim düzeyi” vurgulanmıştır. Bu bağlamda okuryazarlık hem bireysel hem de toplumsal düzeyde koruyucu bir faktör olarak değerlendirilmelidir.

Özellikle eğitim düzeyi düşük bireylerde yapılan nöropsikolojik değerlendirmelerde; saat çizme testi, Rey-Osterrieth karmaşık figür kopyalama gibi vizüokonstrüksiyonel beceri testlerinde düşük performans gözlenmektedir. Bu performans düşüklüğünün, her zaman doğrudan nörolojik bir patolojiyi değil, sınırlı bilişsel rezervin ve yetersiz zihinsel uyarana maruziyetin bir göstergesi olabileceğini unutmamak gerekir.

Düşük okuryazarlığın nöropsikolojik yansımaları

Okuryazarlık düzeyinin bilişsel test performansı üzerinde güçlü bir belirleyici olduğu bilinmektedir. Bu nedenle özellikle az eğitimli bireylerde yapılan nöropsikolojik testlerin yorumlanmasında, eğitimsel arka planın mutlaka göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Literatürde bu duruma “kültürel yanlılık (cultural bias)” adı verilir ve test sonuçlarının patolojik yorumlanmasında hata payını artırabilir.

Ayrıca düşük okuryazarlık düzeyine sahip bireylerde; sağlık bilgisi edinme, dikkat ve planlama becerileri, soyut akıl yürütme ve karar verme gibi yürütücü işlevlerde zayıflık saptandığı bilinmektedir. Bu durum, sadece bilişsel değil, aynı zamanda davranışsal ve duygusal işleyiş üzerinde de etkili olabilir.

Okuryazarlık eğitiminin geç etki potansiyeli

Beynin yaşam boyu yeniden yapılanabilme kapasitesi olan nöroplastisite, okuryazarlık eğitimini sadece çocuklukla sınırlı bir müdahale olmaktan çıkarır. 2022 yılında Latin Amerika’da gerçekleştirilen bir çalışmada, geç yaşta (50 yaş ve üzeri) okuma yazma öğrenen bireylerin, çalışma belleği, dikkat ve planlama becerilerinde belirgin bir iyileşme gösterdiği raporlanmıştır. Bu da, okuryazarlığın yetişkinlikte dahi bilişsel işlevleri güçlendirebileceğini ve nöropsikolojik düşüşe karşı bir tampon işlevi görebileceğini ortaya koymaktadır.

Okuryazarlık, bireyin zihinsel potansiyelini yapılandıran, geliştiren ve koruyan temel bir bilişsel beceridir. Beyindeki çok sayıda alanda yapısal ve işlevsel değişimlere yol açmakta; yaşam boyu bilişsel işlevlerin sürdürülmesinde ve nörodejeneratif hastalıklara karşı direnç oluşturulmasında merkezi bir rol oynamaktadır. Düşük okuryazarlık düzeyi yalnızca eğitimsel bir dezavantaj değil, aynı zamanda nöropsikolojik işlevler açısından da risk faktörü oluşturmaktadır. Bu nedenle okuryazarlık eğitiminin hem çocukluk hem de yetişkinlik dönemlerinde öncelikli bir toplumsal müdahale alanı olarak ele alınması faydalı bir adım olacaktır.

KAYNAKÇA:
1. Livingston, G., Huntley, J., Sommerlad, A., Ames, D., Ballard, C., Banerjee, S., … & Mukadam, N. (2020). Dementia prevention, intervention, and care: 2020 report of the Lancet Commission. The lancet, 396(10248), 413-446.
2. Dehaene, S., Pegado, F., Braga, L. W., Ventura, P., Filho, G. N., Jobert, A., … & Cohen, L. (2010). How learning to read changes the cortical networks for vision and language. science, 330(6009), 1359-1364.
3. Stern, Y. (2002). What is cognitive reserve? Theory and research application of the reserve concept. Journal of the international neuropsychological society, 8(3), 448-460.
4. Rosselli, M., & Ardila, A. (2003). The impact of culture and education on non-verbal neuropsychological measurements: A critical review. Brain and cognition, 52(3), 326-333.
5. Pellicer-Espinosa, I., & Díaz-Orueta, U. (2022). Cognitive screening instruments for older adults with low educational and literacy levels: A systematic review. Journal of Applied Gerontology, 41(4), 1222-1231.

    formu doldurun, biz sizi arayalım

    Veri Sorumlusu: Prof. Dr. Kemal Arıkan
    Adres: Halaskargazi Cad. No: 103, Gün Apt, Daire: 4B, 34371 Osmanbey/İstanbul
    E-posta: info@kemalarikan.com

    Paylaşmış olduğunuz kişisel ve özel nitelikli kişisel verileriniz, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) uygun olarak ve Tıp mevzuatı kapsamında yerine getirmiş olduğumuz hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmektedir. Danışanlarımız için hazırlanan Danışan KVKK aydınlatma Metnini ayrıca okuyunuz.

    Kişisel Verilerinizin Toplanması Usulü ve Hukuki Sebebi

    Kişisel verileriniz elektronik ortamda toplanmaktadır. Web sitemizdeki randevu alın kısmında form doldurduğunuzda da burada amaçla bağlantılı veri toplama faaliyeti yapılmış olacaktır.  Web sitemiz ve randevu Formunun bağlı olduğu e-posta yurt içi sunucularda barındırılmaktadır.

    Kişisel verileriniz; web sitesi üzerinden internet erişimleri 5651 sayılı kanun kapsamında log kaydı (ip adresi ve zaman damgası, trafik bilgileri, cihaz bilgisi, hangi sayfada ne kadar süre kaldığı vb.) domain-Server sağlayıcı tarafından tutulabilir. Web sitemizde reklam amaçlı çerezler kullanılmamaktadır. Çerezleri kapatma yöntemi politikada belirtilmektedir. Web sitesi adres, iletişim, hizmet sunulan alanlar hakkında bilgi verilmesi amacı ile uygulamaya konulmuştur.

    Kişisel verilerinizin işlenmesinin hukuki sebepleri;
    – 5651 sayılı Kanun
    – Meşru menfaat

    Kişisel Verilerinizin İşlenmesi Amacı

    Kişisel verileriniz KVKK 4/2 maddesinde belirtilen ilkeler dikkate alınarak, Sağlık ile ilgili mevzuat çerçevesinde öngörülen faaliyet çerçevesinde; sağlanan hizmetlerden yararlanabilmenizi ve hizmetlerimizin tanıtımını temin edebilmek, mevzuatın getirdiği saklama yükümlülüğünün yerine getirilmesi ve diğer yükümlülüklere uymak amaçlarıyla işlenecektir.

    Kişisel verileriniz mevzuatta belirtilen süreler, mevzuatta düzenleme olmaması halinde meşru menfaat uygulamalarına bağlı olarak amaçla orantılı süre boyunca saklandıktan sonra dijital olanlar geri dönüşümsüz olarak silinme yoluyla imha edilmektedir. İlgili kişinin silme talebi halinde, mevzuata aykırı olmamak şartı ile derhal yerine getirilmektedir.

    Kişisel verileri saklanması ve imha politikamızda saklama süreleri detaylı olarak planlanmıştır. 5651 sayılı Kanuna göre trafik kayıtları en az 1 yıl tutulması gerekmektedir. Uygulamamızda 1 yıllık süreye uyulmaktadır.

    Kişisel Verilerinizin Aktarılması

    Kişisel verileriniz prensip olarak yurt dışına aktarılmamaktadır. Ancak web sitemizden sosyal medya hesaplarına (Instagram, Facebook, Twitter, Youtube) yönlendiğinizde web sitemizden ayrılmış ve yurt dışından sunulan bu hesaplara geçiş yapmış olacağınız bilinmelidir.

    Web sitemiz yurtiçinden sunulduğundan bu kapsamda alınan verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır. Aynı şekilde web sitemizde yer alan randevu formunun düştüğü mail adresi yurtiçinden sunulması sebebiyle formda yer alan kişisel verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır.

    Kişisel Verileriniz, yukarıda belirtilen amaçlara, KVKK ve diğer mevzuat hükümlerine uygun olarak, yurtiçinde bulunan Turhost (veri işleyen) sunucularında barındırılmaktadır.

    Kişisel Verisi İşlenen İlgili Kişi Olarak Haklarınız

    KVKK 11. Maddesi ve yürürlükte bulunan diğer mevzuat çerçevesinde;
    Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,

    • Kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
    • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
    • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
    • Kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş olması halinde bunların düzeltilmesini isteme,
    • KVKK mevzuatında öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
    • Eksik veya yanlış verilerin düzeltilmesi ile kişisel verilerinizin silinmesi veya yok edilmesini talep ettiğinizde, bu durumun kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
    • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
    • Kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız halinde bu zararın giderilmesini talep etme haklarına sahipsiniz.

    Taleplerinizi Öne Sürerken Uyulması Gereken Usul ve Esaslar

    Kişisel verinin konusu olan siz ilgili kişi olarak yukarıda belirtilen haklarınızı, kullanmayı talep ettiğiniz hakka ilişkin açıklamalarınızı içeren yazılı veya Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun belirlediği diğer yöntemlerle, başvuruda talep ettiğiniz hususun açık ve anlaşılır şekilde

    Yukarda sunulan adrese ıslak imzalı olarak posta yolu ile, elden veya bizde kayıtlı olan e-posta hesabınızdan gönderebilirsiniz.

    Müracaatınıza esas teşkil eden hususların şahsınız ile ilgili olması, müracaatınızda kimlik ve adres bilgilerinizin bulunması gerekecektir. Kimlik doğrulaması bizde bulunan bilginizle sınırlı olarak yapılacaktır. Başkası adına müracaatta bulunacak iseniz; özel yetki içerir vekaletname ile başvurmanız gerekmektedir. Başvuru için özel bir format olmamakla birlikte web sitemizde bulunan başvuru formunu kullanabilirsiniz, talebinizin net bir şekilde yazılması net bir cevap verilmesini sağlayacaktır.

    Bizi takip edin:

    Güncel Yazılar

    Haberler