Depresyonda dünya daha farklı görünüyor: Sebep beyin ağlarında

Yeni bir beyin görüntüleme çalışması, depresyonda yalnızca duyguların değil, gördüğümüzün anlamının da değişebileceğini; görsel korteksin prefrontal, limbik ve ödül bölgeleriyle kurduğu bağlantıların yeniden şekillendiğini gösteriyor.
Sadece görmek değil, anlam vermek
Depresyon, uzun zamandır “duygusal bir hastalık” olarak tanımlansa da, beyin görüntüleme çalışmaları bu tabloyu giderek daha karmaşık hâle getiriyor. Translational Psychiatry’de yayımlanan yeni araştırma, depresyonun beynin görsel korteksinde (VIS) anlamlı değişikliklere yol açtığını ve bunun, duygusal ve bilişsel ağlarla sıkı bir etkileşim içinde olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırmada majör depresif bozukluğu (MDD) olan hastalar ile sağlıklı kontroller karşılaştırıldı. Fonksiyonel MRI ile yapılan dinamik nedensel modelleme (DCM) analizleri, sol dorsolateral prefrontal korteks (DLPFC), amigdala, nucleus accumbens (NAC), talamus ve görsel korteks arasındaki bağlantıların depresyonda anlamlı şekilde değiştiğini gösterdi.
Görsel Korteks (VIS): Çalışmanın merkezinde, beynin “görme” merkezi olarak bilinen bu bölge var. Depresyonda VIS yalnızca ışık ve şekil bilgisini işlemekle kalmıyor; DLPFC, NAC ve amigdala’dan gelen geri beslemelerle gördüğümüz şeylerin duygusal tonunu yeniden şekillendiriyor. NAC–VIS bağlantısındaki zayıflık, depresyon şiddeti ile ters orantılı bulundu; ağır depresyonda, gördüğümüz şeylerden alınan ödül duygusu daha silik olabilir.
Dorsolateral Prefrontal Korteks (DLPFC): Yürütücü işlevler ve dikkat kontrolünün merkezi olan DLPFC, depresyonda görsel bilgiye hangi anlamın verileceğini belirlemede kilit rol oynuyor. Bu bölgede görülen bağlantı değişiklikleri, hastaların dikkatini olumsuz uyaranlara yönlendirme eğilimini açıklayabilir.
Amigdala: Duygusal belleğin ve tehdit algısının merkezi. Amigdala–VIS etkileşimindeki değişimler, depresyonda nötr uyaranların bile olumsuz olarak yorumlanmasına katkı sunabilir.
Nucleus Accumbens (NAC): Ödül sistemiyle ilişkili bu bölgenin VIS ile olan bağlarının zayıflaması, görsel uyaranlardan alınan haz veya ilginin azalmasına neden olabilir.
Talamus: Beynin “aktarma istasyonu” olan talamus, hem duyusal bilgiyi hem de duygusal tonlamayı VIS’e iletir. Buradaki işlevsel değişimler, görsel bilginin beyne ulaştığında farklı filtrelerden geçmesine yol açabilir.
Araştırma ekibi ayrıca tekrarlayan transkraniyal manyetik stimülasyon (rTMS) tedavisinin DLPFC hedeflenerek uygulandığında bu bozulmuş bağlantıların bir kısmını düzeltebildiğini buldu. Bu da gelecekte depresyon tedavilerinde yalnızca duygusal iyileşmeye değil, algısal süreçlerin yeniden yapılandırılmasına da odaklanılabileceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, depresyonda yalnızca duygularımız değil, gördüğümüz dünyayı yorumlama biçimimiz de değişiyor. Beynin görsel, prefrontal, limbik ve ödül merkezleri arasındaki hassas iletişim ağı, depresyonda farklı bir “algı dili” konuşmaya başlıyor.
KAYNAKÇA:
– Kita, A., Ishida, T., Kita, N. et al. Exploring the capabilities of repetitive transcranial magnetic stimulation in major depressive disorder: Dynamic causal modeling of the neural network. Transl Psychiatry 15, 257 (2025).
Bizi takip edin: