Zamanı geri çevirmek mümkün mü?

Düşünün: Bir gün doktorunuz size yalnızca zona hastalığından değil, gelecekteki demans riskinizden de korunabileceğinizi söylese… Kulak kabartmaz mıydınız?
Bir aşı, bir virüs ve sağlıklı yaşlanmanın bilimi
Bilim dünyasında son yıllarda bu cümleyi daha inandırıcı kılacak araştırmalar birikiyor. Üç farklı kaynaktan gelen veriler-biri güçlü bir doğal deney, biri uzun vadeli gözlemsel bir çalışma, diğeri ise geniş bir halk sağlığı perspektifi-aynı hikâyenin farklı parçalarını anlatıyor: Beynimizi yaşlandıkça korumak belki de düşündüğümüzden daha mümkün.
Demans, virüsler ve bağışıklık hafızası
Demans, özellikle Alzheimer hastalığı, yaşlı nüfus arttıkça küresel ölçekte büyüyen bir sorun. Ancak hâlâ tam olarak neden ortaya çıktığını bilmiyoruz. Genetik, yaşam tarzı, damar sağlığı… ve son yıllarda ilgi çeken başka bir ihtimal: Beyne yerleşip sessizce bekleyen virüsler. Herpes ailesinden virüsler-örneğin Herpes simplex virus 1 (HSV-1) ve Varisella zoster virus (VZV)-sinir sistemine yerleşip yıllarca uyku halinde kalabilir. Bağışıklık sistemi zayıfladığında tekrar aktive olup hasar yaratabilirler. Bazı bilim insanları, bu tekrar aktivasyonların yıllar içinde nöroinflamasyonu tetikleyerek beyin hücrelerini yıprattığını düşünüyor.
Rotterdam çalışması: Sessiz bozulma ama büyük hasar yok mu?
Hollanda’da yürütülen Rotterdam Study’de araştırmacılar, 1915 katılımcının kanında HSV-1’e karşı antikorları ölçtü ve yaklaşık 9 yıl boyunca hem bilişsel test sonuçlarını hem de demans gelişimini izledi. Sonuçlar ilginçti: HSV-1 pozitif olanlar, hafıza, bilgi işleme ve yürütücü işlevler gibi bilişsel alanlarda daha hızlı geriliyordu. Ancak bu kişilerde demans gelişme riski istatistiksel olarak anlamlı şekilde artmamıştı. Yani virüs, “küçük ama fark edilir” düzeyde bir zihinsel yıpranmaya yol açıyor olabilir; fakat bu tek başına demansa giden yolu garanti etmiyor. Bu da bize şunu söylüyor: Demans, tek bir faktörün değil, birçok küçük riskin birikimiyle ortaya çıkıyor.
Doğal bir deney: Zoster aşısı ve demans riski
Peki bu risklerden bazılarını aşılama yoluyla azaltmak mümkün mü? Nature dergisinde yayımlanan yakın tarihli bir çalışmada, Galler’de uygulanan zona aşısı programı bir tür “doğal deney”e dönüştü. 2 Eylül 1933’ten sonra doğanlar aşıya hak kazanırken, birkaç gün önce doğanlar hayat boyu bu hakkı elde edemedi. Böylece birbirinden yalnızca bir hafta farklı doğum tarihlerine sahip iki grup oluştu-demografik olarak neredeyse tamamen benzer, ama aşı olma olasılıkları çok farklı.
Araştırmacılar yedi yıl süren takipte şunu buldu: Aşı olanlarda yeni demans tanısı alma olasılığı %20 daha düşüktü. Bu fark, sadece zona (shingles) vakalarının azalmasından değil, muhtemelen bağışıklık sisteminin genel olarak güçlenmesinden, yani “hedef dışı (off-target)” bağışıklık etkilerinden kaynaklanıyor olabilir. İlginç bir ayrıntı: Bu koruyucu etki kadınlarda daha belirgindi.
Sağlıklı yaşlanma perspektifi: Neden aşılar sadece çocuklar için değil
Bir diğer çalışmada ise, sadece hastalık riskini azaltmak değil; yaşamın ileri dönemlerinde işlevselliği korumak hedeflenmiştir. Çalışmada amaç Dünya Sağlık Örgütü’nün “Sağlıklı Yaşlanma” yaklaşımına göre eklenen yıllara sağlık ve bağımsızlık katmaktı. Zona, sadece ağrılı bir deri hastalığı değildir. Postherpetik nevralji (PHN) gibi komplikasyonları, aylarca hatta yıllarca sürebilen şiddetli sinir ağrılarına neden olabilir. Görme veya işitme kaybı, felç ve hatta kalp krizi riskini artırabilir. Bu komplikasyonlar yaşlı bireylerin bağımsızlığını kaybetmesine, sosyal izolasyona ve depresyona yol açabiliyor. İşte burada recombinant zoster vaccine (RZV) devreye giriyor. Bağışıklık sistemi yaşlandıkça zayıflasa bile bu aşı, 50 yaş üstünde zona riskini %90’dan fazla azaltabiliyor ve etkisi en az 10 yıl sürebiliyor. Üstelik, immün sistemi baskılanmış kişilerde bile güvenle uygulanabiliyor.
Virüsleri yenmek, yaşlanmayı yavaşlatmak
Bu üç farklı çalışmadan çıkan ortak ders, oldukça net:
1. Virüsler (özellikle herpes ailesi) yaşlandıkça beynimiz üzerinde uzun vadeli etkiler bırakabiliyor.
2. Aşılama, yalnızca hastalığı değil, onun dolaylı etkilerini de azaltarak daha sağlıklı bir yaşlanma sağlayabilir.
3. Bağışıklık sisteminin “fit” kalması, yaşamın son dönemlerinde hem bedensel hem zihinsel bağımsızlığın korunması için kritik.
Özetle, denilebilir ki; şu an için, “zona aşısı demansı kesin olarak önler” demek bilimsel açıdan erken bir çıkarım gibi görğnmektedir. Ancak güçlü kanıtlar, bazı aşıların beyin sağlığını korumada beklenmedik faydalar sağlayabileceğini göstermektedir. Yaşlandıkça en büyük zenginliğimiz, aklımızın ve bağımsızlığımızın korunmasıdrı. Eğer birkaç doz aşı, hem zona ağrısından hem de olası bilişsel yıkımdan bizi koruyabilecekse, bu yalnızca tıbbi değil, toplumsal bir yatırım anlamına gelecektir. Belki de “yaşlılıkta sağlık” dediğimiz şey, sadece hastalıkları tedavi etmekten değil, onları hiç başlamadan durdurmaktan geçiyor.
KAYNAKÇA:
– Curran, D., Doherty, T. M., Lecrenier, N., & Breuer, T. (2023). Healthy ageing: Herpes zoster infection and the role of zoster vaccination. npj Vaccines, 8, 184. https://doi.org/10.1038/s41541-023-00757-0.
– Eyting, M., Xie, M., Michalik, F., Heß, S., Chung, S., & Geldsetzer, P. (2025). A natural experiment on the effect of herpes zoster vaccination on dementia. Nature, 641, 438–451. https://doi.org/10.1038/s41586-025-08800-x
– Murphy, M. J., Fani, L., Ikram, M. K., Ghanbari, M., & Ikram, M. A. (2021). Herpes simplex virus 1 and the risk of dementia: a population-based study. Scientific Reports, 11, 8691. https://doi.org/10.1038/s41598-021-87963-9
Bizi takip edin: