Dirençli depresyonda tedavi eğilimlerinin değişimi

Dirençli depresyonda tedavi eğilimlerinin değişimi

Majör depresyon, dünya çapında milyonlarca insanı olumsuz etkileyen, yaşam kalitesini düşüren ve işlevselliği bozan en yaygın psikiyatrik bozukluklardan biridir. Ancak her hastanın klasik antidepresan tedavilere yanıt vermediği bilinmektedir. Bu noktada “tedaviye dirençli depresyon” (TDD) kavramı ortaya çıkmaktadır.

Tedaviye Dirençli Depresyon, iki ya da daha fazla uygun doz ve sürede antidepresan denemesine rağmen yeterli klinik iyileşme sağlanamayan depresyon olgularını tanımlamaktadır.

1970’lerden günümüze uzanan 50 yıllık süreçte TDD’nin tanımlanması, sınıflandırılması ve tedavi yaklaşımında büyük değişimler yaşanmıştır. Bu yazıda, TDD tedavisinde geçirdiği evrim ve bugün ulaşılan noktalar ele alınacaktır.

Kavramsal çerçevenin evrimi

1970 ve 1980’lerde depresyon tedavisi denilince öncelikle trisiklik antidepresanlar ve monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) akla gelirdi. O dönemde “dirençli depresyon” terimi yaygın değildi; tedaviye yanıt alınamayan vakalar “kronik” veya “inatçı” depresyon gibi adlarla anılıyordu. 1990’ların başında seçici serotonin geri alım inhibitörlerinin (SSRI) ve diğer yeni nesil antidepresanların yaygınlaşması, farklı deneme protokollerinin sistematik biçimde uygulanmasına olanak tanıdı. Bu süreçte, TDD’nin standart tanımı (“iki ya da daha fazla yeterli antidepresan denemesine yanıtsızlık”) giderek kabul görmeye başladı. Böylece hem klinik araştırmaların hem de yeni tedavi stratejilerinin ortak bir zemin üzerinden yürütülmesi mümkün oldu.

Klasik yaklaşımlar: İlaç kombinasyonları ve potansiyalizasyon

1990’lardan itibaren, yanıt alınamayan vakalarda birden fazla antidepresanın kombine edilmesi veya antidepresan etkisini artıracak ilaçların eklenmesi (“potansiyalizasyon”) standart stratejilerden biri oldu. Örneğin lityum veya tiroid hormonu eklenmesi, bazı atipik antipsikotiklerin düşük dozlarda kullanılması gibi yöntemler TDD yönetiminde önemli bir yer edindi. Bu dönemde çok sayıda randomize kontrollü çalışma yapılmış ve meta-analizler yayınlandı ancak etkinlik bakımından ortaya çıkan heterojenlik ve kişilerde ortaya çıkan yan etkiler, daha hedefe yönelik yöntem arayışını doğurdu.

Elektrofizyolojik ve nöromodülasyon yaklaşımları

İlaç dışı müdahaleler 2000’li yıllarda ön plana çıktı. Elektrokonvülsif terapi (EKT), aslında 20. yüzyılın ortalarından beri kullanılan bir yöntemdi, ancak TDD’de hâlâ en etkili ve hızlı yanıt alınabilen seçeneklerden biri olarak görülmeye devam etti. EKT’nin yanında transkraniyal manyetik stimülasyon (TMS) ve onun daha yeni versiyonu olan derin TMS (dTMS) FDA onayı aldı. Bu teknikler, beynin belirli bölgelerine noninvaziv manyetik alan uygulanarak nöronal devrelerin uyarılmasını veya inhibe edilmesini sağlamaktadır. Özellikle dorsolateral prefrontal korteks ve anterior singulat korteks gibi bölgeler hedef alınır. Literatürde, dTMS’in TDD’de yan etkiler açısından daha iyi tolere edilebildiği ve bazı hasta alt gruplarında anlamlı semptom iyileşmeleri sağladığı gösterilmiştir.

Psikoterapi ve entegre yaklaşımlar

TDD yalnızca biyolojik bir fenomen olarak değil, psikososyal bağlam içinde de ele alınmaya başlandı. Özellikle 2010’lardan itibaren bilişsel davranışçı terapi (BDT), farkındalık temelli terapiler ve üçüncü dalga terapilerin ilaç veya nöromodülasyonla kombine edilmesi önerilmeye başlanmıştır. Çift yönlü entegrasyon (biyolojik + psikolojik) yaklaşımı, dirençli vakalarda işlevsellik, yaşam kalitesi ve relaps önleme gibi uzun vadeli hedefler için umut verici sonuçlar vermektedir.

Biyobelirteçler ve kişiselleştirilmiş tedavi arayışları

Son yıllarda genomik, nörogörüntüleme ve elektrofizyoloji alanlarındaki ilerlemeler, TDD’de hangi hastanın hangi tedaviye daha iyi yanıt vereceğini öngörmeye yönelik biyobelirteç araştırmalarını hızlandırdı. Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) ile belirli ağların (örneğin default mode network, salience network) bağlantısal özelliklerinin ölçülmesi, tedavi yanıtı için potansiyel öngörücüler olarak inceleniyor. Bu gelişmeler, önümüzdeki yıllarda TDD tedavisinin daha kişiselleştirilmiş, hedefe yönelik ve yan etkisi düşük müdahalelere evrilmesi beklentisini güçlendirmektedir.

Özetle; dirençli depresyon kavramı, 50 yıl önce dağınık bir şekilde kullanılan “inatçı” veya “kronik” depresyon tanımlarından, bugün standartlaştırılmış ölçütleri ve çok sayıda tedavi stratejisi olan bir klinik çerçeveye evrilmiştir. İlaç kombinasyonları ve potansiyalizasyon yöntemlerinden EKT ve TMS gibi nöromodülasyon tekniklerine, psikoterapötik entegrasyonlardan biyobelirteç odaklı kişiselleştirilmiş yaklaşımlara kadar geniş bir yelpaze oluşmuştur. Bu evrim, hem tedaviye yanıtsız hastalara umut vermekte hem de depresyon araştırmalarının yeni nesil hedefler geliştirmesine olanak sağlamaktadır. Önümüzdeki yıllarda TDD tedavisinin, multidisipliner ve kişiye özel protokollerin öne çıktığı bir döneme girmesi imkan dahilinde görünmektedir.

KAYNAKLAR:
– Prokop-Millar, S., Di Passa, A. M., Yaya, H., McIntyre-Wood, C., Farzan, F., Terpstra, A., … & Duarte, D. (2025). Predictive and mechanistic biomarkers of treatment response to Transcranial Magnetic Stimulation (TMS) in Psychiatric and Neurocognitive Disorders, identified via TMS-Electroencephalography (EEG) and Resting-State EEG: A systematic review. Journal of Affective Disorders, 120194.
– Liu, Y., & Kou, Z. (2025). Therapeutic Shifts and Scientific Influence in Treatment-Resistant Depression Research: A Data-Driven Perspective. Biological Psychiatry Global Open Science, 100610.

    formu doldurun, biz sizi arayalım

    Veri Sorumlusu: Prof. Dr. Kemal Arıkan
    Adres: Halaskargazi Cad. No: 103, Gün Apt, Daire: 4B, 34371 Osmanbey/İstanbul
    E-posta: info@kemalarikan.com

    Paylaşmış olduğunuz kişisel ve özel nitelikli kişisel verileriniz, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) uygun olarak ve Tıp mevzuatı kapsamında yerine getirmiş olduğumuz hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmektedir. Danışanlarımız için hazırlanan Danışan KVKK aydınlatma Metnini ayrıca okuyunuz.

    Kişisel Verilerinizin Toplanması Usulü ve Hukuki Sebebi

    Kişisel verileriniz elektronik ortamda toplanmaktadır. Web sitemizdeki randevu alın kısmında form doldurduğunuzda da burada amaçla bağlantılı veri toplama faaliyeti yapılmış olacaktır.  Web sitemiz ve randevu Formunun bağlı olduğu e-posta yurt içi sunucularda barındırılmaktadır.

    Kişisel verileriniz; web sitesi üzerinden internet erişimleri 5651 sayılı kanun kapsamında log kaydı (ip adresi ve zaman damgası, trafik bilgileri, cihaz bilgisi, hangi sayfada ne kadar süre kaldığı vb.) domain-Server sağlayıcı tarafından tutulabilir. Web sitemizde reklam amaçlı çerezler kullanılmamaktadır. Çerezleri kapatma yöntemi politikada belirtilmektedir. Web sitesi adres, iletişim, hizmet sunulan alanlar hakkında bilgi verilmesi amacı ile uygulamaya konulmuştur.

    Kişisel verilerinizin işlenmesinin hukuki sebepleri;
    – 5651 sayılı Kanun
    – Meşru menfaat

    Kişisel Verilerinizin İşlenmesi Amacı

    Kişisel verileriniz KVKK 4/2 maddesinde belirtilen ilkeler dikkate alınarak, Sağlık ile ilgili mevzuat çerçevesinde öngörülen faaliyet çerçevesinde; sağlanan hizmetlerden yararlanabilmenizi ve hizmetlerimizin tanıtımını temin edebilmek, mevzuatın getirdiği saklama yükümlülüğünün yerine getirilmesi ve diğer yükümlülüklere uymak amaçlarıyla işlenecektir.

    Kişisel verileriniz mevzuatta belirtilen süreler, mevzuatta düzenleme olmaması halinde meşru menfaat uygulamalarına bağlı olarak amaçla orantılı süre boyunca saklandıktan sonra dijital olanlar geri dönüşümsüz olarak silinme yoluyla imha edilmektedir. İlgili kişinin silme talebi halinde, mevzuata aykırı olmamak şartı ile derhal yerine getirilmektedir.

    Kişisel verileri saklanması ve imha politikamızda saklama süreleri detaylı olarak planlanmıştır. 5651 sayılı Kanuna göre trafik kayıtları en az 1 yıl tutulması gerekmektedir. Uygulamamızda 1 yıllık süreye uyulmaktadır.

    Kişisel Verilerinizin Aktarılması

    Kişisel verileriniz prensip olarak yurt dışına aktarılmamaktadır. Ancak web sitemizden sosyal medya hesaplarına (Instagram, Facebook, Twitter, Youtube) yönlendiğinizde web sitemizden ayrılmış ve yurt dışından sunulan bu hesaplara geçiş yapmış olacağınız bilinmelidir.

    Web sitemiz yurtiçinden sunulduğundan bu kapsamda alınan verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır. Aynı şekilde web sitemizde yer alan randevu formunun düştüğü mail adresi yurtiçinden sunulması sebebiyle formda yer alan kişisel verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır.

    Kişisel Verileriniz, yukarıda belirtilen amaçlara, KVKK ve diğer mevzuat hükümlerine uygun olarak, yurtiçinde bulunan Turhost (veri işleyen) sunucularında barındırılmaktadır.

    Kişisel Verisi İşlenen İlgili Kişi Olarak Haklarınız

    KVKK 11. Maddesi ve yürürlükte bulunan diğer mevzuat çerçevesinde;
    Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,

    • Kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
    • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
    • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
    • Kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş olması halinde bunların düzeltilmesini isteme,
    • KVKK mevzuatında öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
    • Eksik veya yanlış verilerin düzeltilmesi ile kişisel verilerinizin silinmesi veya yok edilmesini talep ettiğinizde, bu durumun kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
    • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
    • Kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız halinde bu zararın giderilmesini talep etme haklarına sahipsiniz.

    Taleplerinizi Öne Sürerken Uyulması Gereken Usul ve Esaslar

    Kişisel verinin konusu olan siz ilgili kişi olarak yukarıda belirtilen haklarınızı, kullanmayı talep ettiğiniz hakka ilişkin açıklamalarınızı içeren yazılı veya Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun belirlediği diğer yöntemlerle, başvuruda talep ettiğiniz hususun açık ve anlaşılır şekilde

    Yukarda sunulan adrese ıslak imzalı olarak posta yolu ile, elden veya bizde kayıtlı olan e-posta hesabınızdan gönderebilirsiniz.

    Müracaatınıza esas teşkil eden hususların şahsınız ile ilgili olması, müracaatınızda kimlik ve adres bilgilerinizin bulunması gerekecektir. Kimlik doğrulaması bizde bulunan bilginizle sınırlı olarak yapılacaktır. Başkası adına müracaatta bulunacak iseniz; özel yetki içerir vekaletname ile başvurmanız gerekmektedir. Başvuru için özel bir format olmamakla birlikte web sitemizde bulunan başvuru formunu kullanabilirsiniz, talebinizin net bir şekilde yazılması net bir cevap verilmesini sağlayacaktır.

    Bizi takip edin:

    Güncel Yazılar

    Haberler