Kişisel Özgürlüğün Toplumsal Özgürlüğe Yansıması

Kişisel Özgürlüğün Toplumsal Özgürlüğe Yansıması

Özgürlük kavramı üzerine bir yazı yazmak için kâğıdı önüme koyup kalemi elime aldığımda işimin hiç de kolay olmadığının farkına vardım. Hele de yazıma özgürlüğün tanımını yaparak başlama niyetimin aklımda dönüp dolaşan kelimelerde, cümlelerde karşılığı olmadığını gördüm. Çünkü özgürlük, insanın binlerce, hatta milyonlarca yıllık tarihinde hep gündemde kalmış ve tartışılagelen bir konu olmuştur. Tıpkı eşitlik, adalet ve ahlak kavramları gibi özgürlük de zamana ve mekâna bağlı olarak, yani tarihsel süreçler içinde farklı şekillerde yorumlanıp tanımlanmıştır.

Şimdi sokağa çıksam, karşıma çıkan insanlara “Özgürlük nedir?” diye sorsam hepsinden farklı farklı cevaplar alırım diye düşünürken telefonuma bir dostumdan gelen “Günaydın” mesajı düştü. O anda aklıma parlak bir fikir geldi ve sokağa çıkmaya ne gerek var ki dedim, soruyu yazıp gönderdim:

“Sence özgürlük nedir?”

Karşı taraftan gelen cevabı hemen makaleme de taşıdım:

“Özgürlük nedir diye sormuşsun. Bana göre özgürlük kişinin kendi hatalarını yaparak kimseden herhangi bir destek beklemeden o hatalarından dersler çıkarabilmesidir…”

Ne kadar da farklı ve özgün bir yaklaşımdı. Günahlarıyla, sevaplarıyla hatalarını kabullenmenin özgürlüğünü yaşamak…

Tam o sırada kitabım için editörlük hizmeti aldığım platformun koordinatörü beni aradı. Kitapla ilgili bir konuda görüşmek için aramıştı ama “Bir dakika…” dedim ve aynı soruyu ona da sordum:

“Sizce özgürlük nedir?”

Tam kendince özgürlüğün tanımını yapmaya başlamıştı ki onu durdurdum.

“Sözlü olarak değil, yazılı olarak göndermenizi rica ediyorum. Olduğu gibi yeni makalemize koyacağım” dedim.

“Tamam” dedi.

İşte bu da az sonra ondan gelen özgürlük tanımı:

“Özgürlük, insanın zorunluluklarının, sorumluluklarının, sınırlarının farkında olarak ve bunları kabul ederek o alan içinde dilediğince hareket edebilmesidir. Aslında kendini özgür hissetmesidir. İnsan parmaklıklar arkasındayken de kendini özgür hissedebilir, her şeye muktedirken de tutsak hissedebilir.”

Bu da oldukça farklı bir bakış açısıydı. Bana sevdiğim başka bir sözü hatırlattı: “Umut ettiğin kadar özgür, korktuğun kadar tutsaksındır.” Ben bu cevabın gelmesini beklerken de boş durmadım ve araştırmamı genişletmek için bir kişinin daha görüşünü almak amacıyla çok sevdiğim bir kızıma mesaj atarak ona da sordum. Ondan gelen cevap ise şöyleydi:

“Özgürlük, insanın yaşamak istediklerini başkalarının özgürlük alanlarına saygı göstererek gerçekleştirmesidir.”

Görüldüğü gibi toplumdaki kaç kişiye sorarsak soralım hepsinden farklı yorumlar alacağımızdan eminim, çünkü özgürlük çok geniş açılımı olan bir kavram. Bu arada son gelen cevap, öz güvene sahip bir insanın verebileceği türden bir cevaptı. Çünkü öz güvenli kişiler kendi özgürlüklerini kullanırken başkalarının özgürlük alanlarına saygı gösterme sorumluluğunu taşımak konusunda da zorluk çekmezler. Aslında bu da bizi makalemizin başlığını da oluşturan, kişisel özgürlüğün toplumsal özgürlüğe nasıl yansıdığı, nasıl yansıması gerektiği konusuna getiriyor.

Bence özgürlüğün gerçek anlamı bireysel özgürlüklerimizi koruyarak, aynı zamanda başkalarının özgürlüklerine de alan açarak ortaya çıkar. Bu da bize kendi alanımızda kendi özgürlüğümüzü doyasıya yaşama şansı verir. Genel kabul gören “Bir kişinin özgürlüğü başka bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde biter” sözü benim bakış açımla oldukça örtüşen bir sözdür. Bu kabul görüş, bireysel tatminin ötesinde toplumsal uyumun mutluluğunu hep birlikte yaşamak anlayışına atılmış önemli bir adımdır. Evet, bireysel özgürlük kavramı, kişinin kendi hayatı üzerindeki kontrolü sağlama ve kendi kararlarını alabilme yetisini ifade eder. Daha geniş bir yelpazede değerlendirildiğinde bireysel tercihlerin, düşüncelerin ve eylemlerin engellenmeden, sınırlandırılmadan ifade edilmesini içerir. Ancak bu özgürlüğün yalnızca bireysel tercihlere göre belirlenmesi de mümkün değildir. Çünkü aynı zamanda bireyin çevresiyle, toplumla olan ilişkilerini de etkiler. Neticede özgürlük kavramının kapsamı, insanın sosyal bir varlık olmasının gereği olarak toplumsal normlar, yasalar ve tabii ki başkalarının hakları gibi faktörlerle şekillenir.

Peki, kişinin bireysel özgürlüğüne bakış açısı nerelere kadar uzanabilir? Bu sorunun yanıtı kişinin yaşamak ve yaşatmak istediği değerlere ve hedeflere bağlıdır. Bu süreç, kişinin kendi düşüncelerini baz alarak, kendi düşüncelerine öncelik vererek tavır ve davranışlarını yaşama sunuş şeklidir. Benim içinse bu bağlamda özgürlük ahlaki ve vicdani değerlerimi yitirmeden yapmak istediklerimi toplumsal hayatta uygularken ben değil biz olarak bir sunum gerçekleştirmektir. Bununla birlikte ben kendi adıma yaşadığım hastalığın benim için çizdiği sınırlar ve belirlediği alanlar nedeniyle elimde olmayan sebeplerle özgürlüğümün kısıtlanması gibi bir durumla da karşı karşıyayım. Diğer taraftan zaman zaman insanların bazı özgürlük alanlarına sevdiklerini, çevresindekileri üzmemek adına adım atmaktan imtina ederek kendileri sınırlandırdıkları durumlar da oluyor. Bu da bize bireysel özgürlüğün sınırlarını sadece toplumsal normların, kuralların, yasaların değil insanın kendisinin de kısıtlayabileceğini gösteriyor. Başka bir bakış açısına göre de bireysel olarak yaşayabileceğimiz özgürlükler bazen de hayallerimizle sınırlı kalabiliyor.

Yazımızın sonuna yaklaşırken biraz daha iç açıcı bir yaklaşımı da dile getirmek istiyorum. Bu da hiçbir toplumsal normun, hatta kişinin kendisinin bile sınırlandıramayacağı zihin ve ruh özgürlüğüdür. Zihnin ve ruhun özgürlüğü o kadar geniş kapsamlıdır ki özgür bir zihin, özgür bir ruh, gökyüzü gibi uçsuz bucaksız bir şekilde her yere gidebilir, her şeyi kucaklayabilir. En güzel özgürleşme, misyonunu layıkıyla yaşamak, masmavi gökyüzünde özgürleşmenin hazzını almaktır.

Özgürlüğü kişisel özgürlüğümüzden çalmadan kullanabileceğimiz süreçlerde yaşayabilmek dileklerimle bu yazımı da sevdiğim bir sözle bitiriyorum:

“Affederek taşıdığınız insanlardan özgürleşin.”

    formu doldurun, biz sizi arayalım

    Veri Sorumlusu: Prof. Dr. Kemal Arıkan
    Adres: Halaskargazi Cad. No: 103, Gün Apt, Daire: 4B, 34371 Osmanbey/İstanbul
    E-posta: info@kemalarikan.com

    Paylaşmış olduğunuz kişisel ve özel nitelikli kişisel verileriniz, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) uygun olarak ve Tıp mevzuatı kapsamında yerine getirmiş olduğumuz hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmektedir. Danışanlarımız için hazırlanan Danışan KVKK aydınlatma Metnini ayrıca okuyunuz.

    Kişisel Verilerinizin Toplanması Usulü ve Hukuki Sebebi

    Kişisel verileriniz elektronik ortamda toplanmaktadır. Web sitemizdeki randevu alın kısmında form doldurduğunuzda da burada amaçla bağlantılı veri toplama faaliyeti yapılmış olacaktır.  Web sitemiz ve randevu Formunun bağlı olduğu e-posta yurt içi sunucularda barındırılmaktadır.

    Kişisel verileriniz; web sitesi üzerinden internet erişimleri 5651 sayılı kanun kapsamında log kaydı (ip adresi ve zaman damgası, trafik bilgileri, cihaz bilgisi, hangi sayfada ne kadar süre kaldığı vb.) domain-Server sağlayıcı tarafından tutulabilir. Web sitemizde reklam amaçlı çerezler kullanılmamaktadır. Çerezleri kapatma yöntemi politikada belirtilmektedir. Web sitesi adres, iletişim, hizmet sunulan alanlar hakkında bilgi verilmesi amacı ile uygulamaya konulmuştur.

    Kişisel verilerinizin işlenmesinin hukuki sebepleri;
    – 5651 sayılı Kanun
    – Meşru menfaat

    Kişisel Verilerinizin İşlenmesi Amacı

    Kişisel verileriniz KVKK 4/2 maddesinde belirtilen ilkeler dikkate alınarak, Sağlık ile ilgili mevzuat çerçevesinde öngörülen faaliyet çerçevesinde; sağlanan hizmetlerden yararlanabilmenizi ve hizmetlerimizin tanıtımını temin edebilmek, mevzuatın getirdiği saklama yükümlülüğünün yerine getirilmesi ve diğer yükümlülüklere uymak amaçlarıyla işlenecektir.

    Kişisel verileriniz mevzuatta belirtilen süreler, mevzuatta düzenleme olmaması halinde meşru menfaat uygulamalarına bağlı olarak amaçla orantılı süre boyunca saklandıktan sonra dijital olanlar geri dönüşümsüz olarak silinme yoluyla imha edilmektedir. İlgili kişinin silme talebi halinde, mevzuata aykırı olmamak şartı ile derhal yerine getirilmektedir.

    Kişisel verileri saklanması ve imha politikamızda saklama süreleri detaylı olarak planlanmıştır. 5651 sayılı Kanuna göre trafik kayıtları en az 1 yıl tutulması gerekmektedir. Uygulamamızda 1 yıllık süreye uyulmaktadır.

    Kişisel Verilerinizin Aktarılması

    Kişisel verileriniz prensip olarak yurt dışına aktarılmamaktadır. Ancak web sitemizden sosyal medya hesaplarına (Instagram, Facebook, Twitter, Youtube) yönlendiğinizde web sitemizden ayrılmış ve yurt dışından sunulan bu hesaplara geçiş yapmış olacağınız bilinmelidir.

    Web sitemiz yurtiçinden sunulduğundan bu kapsamda alınan verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır. Aynı şekilde web sitemizde yer alan randevu formunun düştüğü mail adresi yurtiçinden sunulması sebebiyle formda yer alan kişisel verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır.

    Kişisel Verileriniz, yukarıda belirtilen amaçlara, KVKK ve diğer mevzuat hükümlerine uygun olarak, yurtiçinde bulunan Turhost (veri işleyen) sunucularında barındırılmaktadır.

    Kişisel Verisi İşlenen İlgili Kişi Olarak Haklarınız

    KVKK 11. Maddesi ve yürürlükte bulunan diğer mevzuat çerçevesinde;
    Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,

    • Kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
    • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
    • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
    • Kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş olması halinde bunların düzeltilmesini isteme,
    • KVKK mevzuatında öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
    • Eksik veya yanlış verilerin düzeltilmesi ile kişisel verilerinizin silinmesi veya yok edilmesini talep ettiğinizde, bu durumun kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
    • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
    • Kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız halinde bu zararın giderilmesini talep etme haklarına sahipsiniz.

    Taleplerinizi Öne Sürerken Uyulması Gereken Usul ve Esaslar

    Kişisel verinin konusu olan siz ilgili kişi olarak yukarıda belirtilen haklarınızı, kullanmayı talep ettiğiniz hakka ilişkin açıklamalarınızı içeren yazılı veya Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun belirlediği diğer yöntemlerle, başvuruda talep ettiğiniz hususun açık ve anlaşılır şekilde

    Yukarda sunulan adrese ıslak imzalı olarak posta yolu ile, elden veya bizde kayıtlı olan e-posta hesabınızdan gönderebilirsiniz.

    Müracaatınıza esas teşkil eden hususların şahsınız ile ilgili olması, müracaatınızda kimlik ve adres bilgilerinizin bulunması gerekecektir. Kimlik doğrulaması bizde bulunan bilginizle sınırlı olarak yapılacaktır. Başkası adına müracaatta bulunacak iseniz; özel yetki içerir vekaletname ile başvurmanız gerekmektedir. Başvuru için özel bir format olmamakla birlikte web sitemizde bulunan başvuru formunu kullanabilirsiniz, talebinizin net bir şekilde yazılması net bir cevap verilmesini sağlayacaktır.

    Bizi takip edin:

    Güncel Yazılar

    Haberler