Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde Farmakogenetik uygulaması
Psikiyatrik rahatsızlıkların ilaç tedavisinde, yan etki profili düşük ilaçlar tercih edilse de ilaca verilen cevap ve gözüken yan etkiler konusunda bireyler arası farklılıklar görülmesi oldukça yaygın bir durumdur.
Bir hastanın ilaca verdiği klinik yanıt, belirtilerin azaldığı “iyi etki”, değişimin olmadığı “hiçbir etki yok” ve istenmeyen durumların görüldüğü “kötüleşme” şeklinde kendini gösterebilir.
İlaca verilen yanıtta bireylerarası farklılıkları açıklayabilecek yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, alkol ve sigara kullanımı gibi birçok faktör bulunmaktadır. Bunun yanında genetik faktörlerin psikofarmakolojik ilaçlara verilen cevabın çeşitliliğinde etkili olduğunu gösteren çalışmaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Ayrıca, aile bireyleri arasında aynı ilaca benzer yanıt verildiğini gösteren çalışmalar farmakogenetik faktörlerin ilaca yanıtı etkileyebileceği kanısını desteklemektedir.
Farmakogenetik nedir?
Farmakogenetik, dışarıdan alınan maddelerin metabolizasyonundaki (vücutta yapım ve yıkımı gerçekleştiren kimyasal süreçler) kalıtsal farklılıkları ifade eder. İlk olarak 1959 yılında genetikçi Friedrich Vogel, bireylerin ilaç metabolizmasında ve ilaçlara verdiği cevapta kalıtsal farklılıkların önemli rolü olabileceği görüşünde bulunmuş ve farmakogenetik kavramını ortaya koymuştur.
İlaçların vücutta metbolize edilmesini sağlayan birçok enzim bulunmaktadır. İlgili enzimlerdeki genotipik çeşitlilikler metabolizmanın çalışma hızını değiştirebilmektedir. Bu çeşitlilikleri belirleyebilmek için kan ya da tükürük örneklemi alınarak genetik materyal çeşitli işlemlere tabii tutulur.
Farmakogenetik testte hangi enzimler incelenir?
Karaciğerdeki sitokrom P450 ailesi başlığı altında incelenen bir dizi enzim arasında psikiyatride klinik değeri bulunan birkaç enzim vardır;
- CYP1A2
- CYP3A, CYP3A4, CYP3A5
- CYP2D6
- CYP2C19
- CYP2C9
Farklı ilaçlar farklı enzimler tarafından metabolize edilir. Böylece, ilgili ilacı metabolize eden enzimlerde metabolizma hızını etkileyecek genotipik farklılıklara sahip olan bireyler “yavaş metabolizma”, “hızlı metabolizma” ya da “orta metabolizma” ya da “normal metabolizma” fenotiplerine sahip olmaktadır.
Farklı metabolizmaları tespit etmek neden önemli?
Belirli bir enzim tarafından metabolize edilen ilaçların birlikte kullanılması bir dizi farmakokinetik etkileşimleri doğurur. Özellikle yavaş metabolizmaya sahip bireylerde daha ciddi sonuçlar oluşabilmektedir.
Geniş çaplı çalışmalar, bahsedilen genetik farklılıklara göre ırkları metabolizma hızını gruplandırmıştır. Çalışmaya göre; Asyalıların %1’i, Kafkasların %7’si ve Afrikalıların %7-8’i yavaş metabolizmaya sahip olup normal dozda verilen ilaçların vücutta yüksek miktarda bulunma riski taşımaktadır.
Bu sebeple, farmakogenetik testle bireyin metabolik hızını önceden bilmek uygun dozu ayarlamada ve birlikte kullanılacak uygun ilaçları belirlemede azımsanmayacak öneme sahiptir.
Sonuç
İlaç metabolizmasına etki eden genetik varyantların yanı sıra psikiyatrik rahatsızlıkların patofizyolojik mekanizmaları ve çevresel faktörler gibi başka birçok faktörün ilaca yanıt veren- vermeyen görüntüsünü oluşturmada etkili olduğu hesaba katılmalıdır. Bununla birlikte, farmakogenetik alanı hızla genişlemektedir. Hastalık süreçlerinin genomik testler aracılığıyla aydınlatılması, yeni ilaç hedeflerinin belirlenmesi ve hasta popülasyonlarının alt tiplendirilmesi, farmakolojik tedavinin bireyselleşmesine yardımcı olabilecek umut verici yöntemlerdir.
KAYNAK:
– Brigitta, B. (2002). Pathophysiology of depression and mechanisms of treatment. Dialogues in Clinical Neuroscience, 4(1), 7–20. https://doi.org/10.31887/DCNS.2002.4.1/bbondy
Bizi takip edin: